AYET VARKEN SAYISIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Misafir Kalem
Behiye İNEKÇİOĞLU 2 Kasım 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Hz. Hüseyin’in hayatından bilmemiz gerekenler Yaklaşan Muharrem ayı sebebiyle Hz. Hüseyin Efendimizin hayatına değinmek gerekir. Doğumu: Fatıma (a.s.), Hz. Hüseyin’e (a.s.) hamile kalınca Resûlullah (sav) O’na, “Ey Fatıma! Sen bir erkek çocuk doğuracaksın. Cebrail Beni, bundan dolayı kutladı. Doğduktan sonra, bir ayda sürse Ben gelinceye kadar O’nu emzirme” diye buyurmuş, Fatıma (a.s.) da bu emre uymuştur. Resûlullah (s.a.a.) gelince bebeği aldı ve dilini ağzına koydu. Hüseyin (a.s.) Resûlullah’ın (s.a.a.) dilini emmeye başladı. Öyle ki; Resûlullah (s.a.v.), “Yeter! Allah’ın dilediğinden başkası olmaz. O, sende ve senin çocuklarındadır” diye buyurdu. (Bihar’ul Envar c.43,s.254) İmam Hüseyin (a.s.) doğduğunda Hz. Fatıma (a.s.)’ın sütü kurudu. Hz. Peygamber (s.a.a.) işaret parmağını O’nun ağzına koydu. İmam Hüseyin dedesinin parmağını emiyor ve gıdası bu şekilde sağlanıyordu. 40 gün bu böyle oldu. Böylece İmam Hüseyin (a.s.)’ın eti, Peygamberin (s.a.a.) eti ile meydana geldi. (İbn-i Şehraşub, Menakıb). Resûlullah (s.a.a.), “Hüseyin Bendendir, ben de Hüseyin’denim” diye birçok kez ifade etmiştir. (Sünen-i Tirmizi, c.5, s.324). Hz. Hüseyin Efendimizin özellikleri: * 3. İmamımızdır, Ehl-i Beyt’tir. * Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin cennet gençlerinin efendisidir. (El-Bağdadi, Tarih-i Bağdadi c.10, s.231). * Şehitlerin efendisidir. * Alçak gönüllü, ilim sahibi, nur çehreli, cesaretli, hak sahibi ve cömertti. * Her anını ibadetle geçirirdi. * 4. İmam, Zeynel Abidin (a.s.), kendisinin oğludur. (Hasta olduğu için Kerbela’dan sağ olarak kurtulmuştur). * Hz. Ali (a.s.) der ki: “Hasan, Resûlullah (s.a.a.)’e göğsünden başına kadar olan kısmında, Hüseyin de bundan aşağı olan kısmında çok benzerdi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.1, s.108; Tirmizi, Sünen c.5, s.660). İmam Hüseyin (a.s.) Kerbela’da büyük bir mücadelenin arkasından Muharrem’in 10. günü öğleden sonra şehit edildi. Şehit edildiğinde 57 yaşında idi. O, Kerbela’da hunharca katledildi. Yakınları ve O’na inananlar zalimce öldürüldü. Su ile bağları kesildi. Halsiz bırakıldılar. Susuzluk Hz. Hüseyin’in canına tak etti. Fırat nehri yakınlarına geldi ve su içmek istedi. “Su içerse hayat bulur” diyerek mel’unun biri İmam’ın (a.s.) mübarek azgına bir ok attı. Hz. Hüseyin’in üstüne saldırdılar. Zer’a adında bir mel’un bir kılıç darbesi ile Hz. Hüseyin’in (a.s.) mübarek kolunu yere düşürdü. Kılıç vurmaya mecali kalmayan Hz. Hüseyin çadırına gitmek istedi. Fakat o mel’un süngüsünü Hz. Hüseyin’in mübarek vücuduna sapladı. Süngü göğsünden dışarı çıktı. Hz. Hüseyin yere düştü ve o mel’un kılıcını çektiği an Hz. Hüseyin (a.s.)’ın tertemiz ruhu Hak Teâlâ Hazretlerine vâsıl oldu. (İbn-ül Esir, El-Kamil, ilgili bölüm). Hz. Hüseyin’in mübarek başını kesip, mızrağa taktılar ve sokaklarda gezdirdiler. Birçok kişi O’nun mübarek ağzının kelime-i tevhid söylediğine şahit olmuştur. Daha sonra İmam Hüseyin (a.s.)’ın mübarek bedeni atlarla çiğnendi. Allah’ın laneti onların üzerine olsun. İmam Hüseyin (a.s.)’ın kabrini belli etmemek için faciadan 40 gün sonra Fırat’tan su salınmıştır. Rabbim şefaatlerine nail eylesin… Bu bilgileri öğrenmemize vesile olan ve hazırladığımız bu yazıda, Ehl-i Beyt Külliyatı eserinden istifade ettiğimiz Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza teşekkürü bir borç biliriz.
Herkes Müslüman ise, bu ayrılıklar neden
Allah’ın emri farza, kurban olsun bu beden Allah’ı seven çıksın, haykırsın tüm gerçeği Ehl-i Beyt Resul titri, Yezittir inkar eden. Beş kişi seçilmiştir, Allah tarafından nur Kur’an nazil olurken, Ali tanımadı sur Tüm melekler tanır, vasi İmamdır Ali Ayet varken sayısız; şeytan Yezit oldu ur. Yoldan sapan saltanat, şatafat esiri çul İmamet farz kılındı, tersi etmez para pul Zalim Muaviyeler, namaz kılar durmadan (SAV) Peygambere düşmandır, Yezit oğlu Yezit kul. Hasan-Hüseyin şehit, şehit edenler hain Muhammed-Ali şehit, öldüren oldu lain Cennet’in gülü Fatma, şehit edildi resmen Bu yüzden her namazı, sanma İslam’da kain. |
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾