HAMİT KÖYÜNDE
HAMİT KÖYÜNDE
Dağlarında inek dana güderdik Kaman ilçesinin hamit köyünde Pınarlardan soğuk sular içerdik Kaman ilçesinin hamit köyünde Ovada yaylada koyun sağardık Dibek değirmende bulgur döğerdik Kirmenlerde yünden ipler eğerdik Kaman ilçesinin hamit köyünde Taze süt ve yoğurt yer beslenirdik Çiçekten taç yapıp biz süslenirdik Yamacına çıkıp hep seslenirdik Kaman ilçesinin hamit köyünde Mercimek nohuttan alırdık para Elimiz nasırlı gönlümüz yara Bazen eğlenirken atardık nara Kaman ilçesinin hamit köyünde Dügünleri çalar halay havası Bozlaklar olurdu gencin hevesi Hoş olurdu hele armut meyvesi Kaman ilçesinin hamit köyünde HİLALİ der hasret kaldık oraya Sobasında yanan meşe çıraya Değişmem şehirde süslü saraya Kaman ilçesinin hamit köyünde 14/01/2012 saat 18.300 HAMİTLİ HİLALİ RABİA SAYLAM TAŞDEMİR |
Çember çevrilir,
Su musluktan içilir,
Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden,
Silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
İsimleri konulur,
Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen
Bize...
Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz,
Sokaklar karanlık,
Yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, salça, mantı
Evde yapılır,
Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği,
Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır,
Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır,
Aidat ödenmez,
Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı,
Sokaklar lambasız,
Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir,
Çizgi roman okunur,
Defterlere kenar süsü yapılırdı.
Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.
ŞİMDİ
Şimdi,
Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına...
Can Dündar