YAR!..
Gözlerim taşıyor yürekte nehri;
Nûrunla donattın bu koca şehri; Muhammed ismiyle vurduğun mührü; “Âmentü” diyerek, tanıyorum Yâr!.. İki yanda fermân yazar, kâtibim; Unutsam da, unutturma, habîbim; Düşkün isem, çârem sende tabibim; Derdini dermanım sanıyorum Yâr!.. Rahîm sensin, Rahmân sensin, âmenna; Baş eğdiğim tek bir yönsün, âmenna; Tüm kâinat “Dön!” de, dönsün, âmenna; Hiçlik deryâsında, yanıyorum Yâr!.. Günah damlasını, ‘tövbe’yle silip; Medet kapısına huşûyla gelip; Senden gelenleri hakîkat bilip; Kevser ırmağına banıyorum Yâr!.. Kimsesize sahip sensin, Ey Sâhip; Hesabı, bir damla şaşmaz muhasip; Yara’dan, kurtlara verdiğin nasip; Eyyûb’un sabrında kanıyorum Yâr!.. Pişmanlık yaşıyla doldur yanağı; Nakşeden sensin, sen, güle yaprağı; Rûhuma can verir medet toprağı; Emreyle, ‘Sön!’ dersin, sönüyorum Yâr!.. Ali ALTINLI – 31/10/2012 Saat: 15:26 |
emeğinize sağlık.