DAĞLARA GELİR MİSİN?
Ver elini gidek dağlara doğru
Gamı kasaveti düzde koyalım Enginleri sever şairin bağrı Sazı dillendirek, söz de koyalım... Sen de gelir misin alıp başını Gezmeye dağların dağı-taşını Otuz hissedersin elli yaşını İster kışta ister güzde olalım... Hayallere dalıp andan kopalım Asfalt yollar bitsin dağa sapalım Bu gün traş olma saçın-sakalın Seherde çıkalım, tez de varalım.. Yürüdükçe dağlar çağırır beni Yaşam sevinciyle doğarım yeni Heybeni al da gel, beklerim seni Dostluğun yanında haz da alalım... Hürriyet denilen saltanat yeter Lastik potin, aba, kol-kanat yeter Gönül sofrasında kanaat yeter Kuru soğan, ekmek, tuz da alalım... Yollarında nergis-reyhan serili Semasında gök kuşağı gerili Tılsımlı..hülyalı..ilham perili Karda eriyelim, yazda donalım!... Şu kuş yumurtası boş mu dolu mu Kaplumbağa çıksa kesse yolumu! Hibe etsem ona param-pulumu Masal aleminde, ’giz’de kalalım... Mağrur olur dağlar ne kadar sarpsa Her adımda kalbim bir başka çarpsa Yorulsak bedenen, susuzluk artsa İster dere ister ’göz’de kanalım... Söyle daha başka neler yapalım Karanlık basınca fener yakalım Korkarsam, gözümü yumar yatarım! Yastık bulamayız, dizde yatalım... Tabiatı dinle, lüzum yok söze Kuşlar hoş geldiniz deseler bize Yürüsek el ele, gelsek göz göze Yalnızlık tükensin, ’biz’de kalalım... Bulem hatun, Antalya |