Kaçamak bakışlarla zamansız veda niye?
Hani yemin etmiştik sevmeye ölesiye?
Aşk iade olmaz ki, sevilmez veresiye!
Neden yolcusu oldun dönülmeyen yolların
Doya doya aşk ile sarmadı ki kolların!

Gönül niyetli iken aşmaya karlı dağı
Nasıl zamansız vurur hazan meyveli bağı
Gidişinle son bulur hayatın altın çağı
Erken göçe zorladın göğümdeki kuşları
Bencilce hiçe saydın gözümdeki yaşları...

Girdaba çekti beni aşk denilen dönence
Ne kendime muktedir, gücüm yetmez dirence
Ateş böceği gibi yanıyorum her gece
Oynamayı bilmedim(!) kuralsız kumardın sen
Esirgemediğim için sevgiden şımardın sen!

Aslında çok ta açık can acıtan gerçeğim;
Sen ’Zümrüt-ü Anka’ sın ben basit bir serçeyim!
Neme gerek has bahçe, tarlalarda burçağım...
Haydan-huydan türeyen mertebeler var ama
Gönül vermek istisna, aşkta denklik arama!

Bilerek- bilmeyerek insan hata da yapar
Sığındığı limandan yanlış rotaya sapar
Ki asıl fırtınalar okyanuslarda kopar!
Her zaman yol gösterir sevgiyle yanan fener
Kolay kaybolmaz aşklar, seven yeniden döner!

Bütün her şeye rağmen kapı çalmadan ölüm
Bir daha düşün canım henüz solmadan gülüm
Devam edelim yola, tutmanı bekler elim
Paşa gönlün dilerse bulur sayısız neden
Tazeleyelim aşkı, közü küle dönmeden...

Kar taneleri erir enginlerden yol bulur
Badireler geçtikçe boz bulanık sel olur
Olur ya, sevenler de bir gün gelir el olur!
Ayırdıysan yolunu, diyorsan bir çözüm yok
Sevgin bitmiş demektir, sana başka sözüm yok!...
.............
Bıraktığın yerdeyim, senle her zaman varım!
İyi düşün bir tanem, bu aşk kalmasın yarım...

Bulem hatun, 1/11/2013/ Antalya