ZAVALLI YEZİTLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ahmet Erimhan
29 Ekim 2013/Yeni Mesaj Gazetesi Gadir-i Hum Bayramımız - l Dün yoktu, bugünse var Gadir-i Hum bizim için dün adını dahi bilmediğimiz bir gündü. Bugün Gadir-i Hum bizim için kıyamete kadar kendisinden kana kana su içeceğimiz kutsal bir çeşmedir. Dün Gadir-i Hum bizim için unutturulmuş, en fazla sıradan bir mekân isminden başka bir şey değildi. Bugün Gadir-i Hum bizim için Dinin kemale ermesi ve Allah Tealâ’nın nimetlerini tamamlamasının sırrıdır. Dün Gadir-i Hum bizler için en iyi ihtimalle Arabistan’da hiç bir anlamı olmayan bir çöl parçası idi. Bugün Gadir-i Hum bizim için Dinin devamı hususunda Allah’ın iradesi ve İlahi hükümlerin ölümsüzlüğünün sebebidir. Dün Gadir-i Hum bizim için hafızamızda, gönlümüzde karartılmış, yok sayılmış bir mekan parçacığı idi. Bugün Gadir-i Hum bizim için ebediliğin sırrı ve Allah âşıklarının sonsuz zenginlik sahasıdır. Dün Gadir-i Hum’u bilmiyorduk ve Din bizim için yarımdı. Bugün Gadir-i Hum’u öğrendik ve din elhamdülillah bizim için tamamlandı. Dün Gadir-i Hum bizim için yoktu. Bugün Gadir-i Hum bizim için vardır! Dün Gadir-i Hum bizim için hiç bir şey iken, bugün Gadir-i Hum bizim için bir bayramdır bayram! Peki buna sebep kim? Buna sebep; zoru kolaya, maslahatı hakikate, korkuları müjdeye, sıradan bir günü bayrama çeviren, Allah’ın muradına teslim olmuş ve bizleri de o murada davet eden Prof. Dr. Haydar Baş’tır! Hocama sonsuz teşekkürler ediyoruz. Onun sebebi ile bu bayramdan haberdarız, Onun sebebi ile bayramdan nasipdarız, Onun sebebi ile bu bayramı kutluyoruz. Bize bayramlar müjdeleyen, bayramlar hediye eden, Gadir-i Hum’u bizim için bayram yapan Hocama sonsuz müteşekkiriz. Allah Tealâ kendilerinden razı olsun! Gadir-i Hum bir bayramsa, Sakife bunun tersi olarak İslam Milleti için bir zindan günüdür! O gün Sakife’de bir zihniyet İslam’a ağır bir darbe yaparak, Müminler için kıyamete kadar devam edecek Gadir-i Hum isimli bir rahmet ve bereket kapısı olan bayramı elimizden çaldı! Gadir-i Hum nasbını ortadan kaldırdı, akan suyu tersine çevirdi, Allah’ın iradesini değiştirdi! Sakife’de, gündüzü gece, aydınlığı karanlık, haramı helal yaptılar! İşledikleri cinayetin başına din külahı giydirerek maslahat hastalığının ateşini yaktılar! Peki, Gadir-i Hum’u bilmiyorlar mıydı? Sakife’dekiler dahil 124.000 sahabe Gadir-i Hum’a şahitlik etmişti! Evet, Sakife’dekiler Peygamber nasbını duydular ama Kur’an da ifade edildiği üzere onlar sağırdılar, dilsizdiler, kördüler ve doğru yolada dönmezlerdi! Peki, Gadir-i Hum’da İmama biat etmemişler miydi? Hayır, ilk onlar İmamın elini öpmüş, biat etmişlerdi! Peki, niye İmamın ve aslında tüm zamanlarda Müslümanların haklarını gasp ettiler ve bunu nasıl başarabildiler? Ne yazık ki Sakife’dekiler ölüm ve kıyameti unutup heva ve heveslerine tutuldular! Sakife’ye giden yolda bir sıkıyönetim düzeni kurdular. “Peygamberler ölmez” diyerek Hz. Peygamberin vefat haberinin yayılmasını engellediler! Peygamberler miras bırakmaz diyerek Ali Efendimizin imameti çalmanın kılıfını uydurdular. Medine’ye giriş çıkışı yasakladılar, Şehirden çıkmaya veya kaçmaya kalkanları öldürdüler. Ve Gadir-i Hum’dan iki ay on üç gün sonra, Hz. Peygamber’in vefatı anında Sakife darbesini gerçekleştirdiler. Ardından Gadir-i Hum’u unutturmak için bütün tebliğ kanallarını, vaaz ve irşad toplantılarını ele geçirdiler. Gadir-i Hum’u gündeme getirenleri dövdüler, tecrid ettiler, hadisleri yasakladılar. İmamın kerpiçten evine saldırdılar. Hz Fatıma’yı yaraladılar. İmameti çaldılar! Dediler ki “Araplar nübüvvetin ve imametin aynı ailede olmasını kabul etmez. Aksi takdirde İslam’ı bölünür ve parçalanır”! Zannedersiniz ki heva ve hevesleri için değil de İslam için Ali Efendimizin imametine karşı çıktılar! Zannedersiniz İslam’ı, Ali Efendimizi İmam ve veli tayin eden Allah’tan ve Peygamber’den daha iyi biliyorlardı. (Devam edeceğiz) Ahmet Erimhan 30 Ekim 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Gadir-i Hum Bayramımız - Il Dün yoktu, bugünse var Sakife’dekiler tutuşturdukları şeytani maslahat ateşi ile, İslamın ruhunu, bedenini yaktılar. Hayrın, ne olursa olsun Allah’a teslimiyette olduğuna inanan İslamın özünü, kendi iradeleri ile kendi iktidarları için değiştirme imkanı elde ettiler! Ve o yok olası maslahat hastalığı ile Allah’ın murad ettiği İslamı değil, kendi heva ve heveslerinin esiri olan bir İslam anlayışı türettiler! Bu anlayış o gün Dini İslama en büyük darbeyi indirerek İmameti çaldı, gün oldu Kerbela’da Peyganber torunu Hz. Hüseyni katletti. Gün oldu Emevi yezid’ine, muaviyesine “onlar gökdeki yıldızlar gibidir, bir şey diyemeyiz” dedi. Gün oldu İmameti çalanlara karşı -sanki adalet bizim için inmemiş gibi- “onların arasındaki ihtilafa biz karışamayız” dedi. Gün oldu hadisleri değiştirdi, gün oldu hadis uydurdu, gün oldu hırsız hükümdarları, zalim saltanatları, cani padişahları kutsadı ve karşımıza bir saray islamı bir saltanat islamı olarak çıkdı! Sakife devam eden bir zihniyettir! Sakife’den, sarayalardan, saltanatlardan, gasplardan beslenen maslahat islamı bugün de haikat İslamı ile savaşını devam ettiriyor. Hakikati teslim etmek değil, dünyevi iktidarlarını temin için, fetvalarla, İslam kılıfı ile, bâtılı hak olarak göstermeye devam ediyorlar! Bu zihniyet Vatikan’a mektuplar yazarak İslamı suçluyor, Amerikan’ın kollarında Ilımlı islam’a yani maslahat islamına hizmet veriyor! İslamın kimyasını ve ölçüsünü değiştiren Amerikan taleplerine uygun fetvalar üretiyor! Bu zihniyetin içerde kalan, cübbelisi sarıklısı abdest bozmanın 70 çeşidini anlatarak kendisini alim, kendisini ehli sünnet kalesi filan zannediyor ama en ufak ölçüden, istikametten bihaber, ahmaklıkla ihanet arsında savrulup duruyor! Hadis ezbercisi olmak dışında bir zeka ve hikmet ışığı göremediğiniz bir başka fıkıh kırıntısı “Cemevi ibadethane olamaz” fetvasını vererek hükumeti yönetiyor ve o hükumetin Başbakanıda 40 bin kilise evi açıyor! Maslahat İslamı işte bu! Sakife zihniyeti, bâtılın başına bir fıkıh külahı giydiererek kendilerine veya hizmet ettikleri efendilerine İslamı ve müslümanları feda ediyorlar! İslamı ve Müslümanları harcıyorlar! Bizi dinle kandırıyorlar bizi Fıkıhla aldatıyorlar! Onları ve bu zihniyetin temsilcilerini “Allah bizimle sizin aranızda dünya da ve Ahirette hakemlik yapacaktır” diyen Fatımatü’z Zehraya havale ediyoruz. Cenab-ı hak Kasa suresinde ne buyuıryorlar: “Ve Rabbin dilediğini yaratır, dilediğini seçer. Seçmek onlara ait bir hak değildir. Allah şirkten münezzehtir ve yüce olan sadece Allah’tır” Bugün Gadirihum Bayramı! Süslenmek, gülmek ve bayramın hakkını teslim etmek zorundayız! Gadirihum Ali Efendimizin mübarek ifadeleri ile “hayatının en güzel anıdır!” Gadirihum, Hz. Allah’ın ve Hz. Peygamberin bizler için kıyamete kadar İmamet ve velayet adresi olarak Hz. Ali Efendimizi ve evladlarını naspettikleri günün adıdır! Sakife ve tüm zamanlarda sakife zihniyetini reddedikleri günün adıdır! Allah’ın ve Peygamber’in iradesini maskeleyen Maslahat İslamını reddedikleri günün adıdır! Cenab-ı Hak bize bu anlayışı, Allah’ın murad ettiği İslamı, hakikat islamını yaşamayı nasip etsin diyerek, bizleri Gadirihumdan haberdar eden başta Hocam Prof. Dr. Haydar Baş Bey’e, bu yolda yürüyen Ali dostalarına ve sizlere teşekkür saygı ve mubabtelerimi arz ediyorum.
Kalp kör bakar değilse, Ali’yi görür başta
Müslüman gönüldendir, ne akıl ne de yaşta Allah emri mutlaktır, tartışan kul kafirdir Allah nurdan yarattı, nur var göz ile kaşta. Zavallı Yezitler var, düşmanlık eder durur Her fırsatta saldırır, Ali’ sizce dem vurur Ali’ siz namaz kılmak; Hak-Kur’an-ı inkardır Yüzlerce ayet varken; sanma Ehl-i Beyt kurur. Allah’ı seven insan, (SAV) Peygambere sarılır (SAV) Peygambere sarılan, Ehl-i Beyt’e sarılır İmamet Allah emri, Müslüman olan uyar Uymayan bizden kaçıp, Yezitlere sarılır. Ehl-i Sünnet beş kişi, tamamı Allah işi Buna karşı gelmek suç, biat Müslüman işi Ayetle lanetlendi, farza karşı gelenler Kur’an’la Ehl-i Beyt farz, uymamak Yezit işi. |
________________________________Usta kalemin nurlu yüreğin var olsun usta
________________________________Saygılar
Işık Mehmetali tarafından 10/30/2013 7:59:13 PM zamanında düzenlenmiştir.