MEMLEKETİMİN YİĞİT KIZI
bir tanem
zehirli bir ok gibi iri kara gözlerin Hunu’da saplandı yüreğime bahtiyarım seni sevmekten siyah saçlarının her teli ilmik ilmik dokunurken yüreğime konar göçermi sandın yurttan yurda memleketimin güzel kızı memleketim kadar güzel doğduğum topraklar kadar özelsin Arıtaş’ım kadar güzelsin memleketimin yiğit kızı memleketimin toprağını kına diye yakmışım avuçlarıma memleket kokulu yarim sevmişim seni yurdumun çakıl taşlarını kolye yapıp boğazıma asar gibi asmışım adını kalbimin ortasına zincirlenmiş sevdan hayatın ağırlığını taşıyan yük gemilerinin demir attığı gibi derinliklerine denizin demir kazıklar gibi çakmışım seni gönlümün denizine ey memleketimin kenarı pullu boncuk dizmeli beyaz yazmalı asi kızı sevdanı yaşamak marifettir şu zamanda tek başına aşkının mabedini alıp karşıma çıkıp dağların yükseğine adını vatan gibi yazıp sevmişim seni vahşi ve gururlu yalnızlığında erciyes dağının doruğunda kızıl bir kor ateşi tutar gibi beynimizin içindeki bize çizilen hapishane duvarlarını yıkıp sevdim seni memleketimin yiğit kızı Türkiye’m diye sevmişim yadellerde seni bulmuşum seni destansı dede korkut masallarında yerle gök arasında vuslata dair ne varsa gül dikeni avuçlarıma batar ve avuç içleri nasıl kanarsa sen öyle batmışın damarlarıma sevmişim seni karşılık gözetmeden hesapsız kitapsız ey yurdumun ay yıldızlı bayrağı kadar nazlı kızı memleketimin sevdalısı deli gönlüme senden başkası söz geçirmez gel sustur yüreğimdeki feryat figanı dünyalar güzeli seni sevmek macera değil suçta değil usandım kendimden kaçmaktan yitirilmiş hayatlarda yitirdiklerimize yanmaktan memleketimin yiğit kızı sevmişim yurdumun dağlarını taşını zemheride kara kışını sever gibi sevmişim sevmişim seni memleketim kadar seveceğim seni ebediyete kadar 2013/Arıtaş |