Muhtemelen Lâl
Gül ve çentik
Muhtemelen gece ve kış İçimden düşen bir feryat tortusu Gül ve çentik topluyorum Yüreğimdeki çiziklerden Cesedimi soymaya geldim kirlerden Toprağın rengi Muhtemelen lâl Gül ve sabah Bir yaz senfonisi Sabah kahvaltısında Bir simit halkasında İki kişilik mutluluk Sararmış ezberlenmiş romanlardan Güneşimi yıkamaya geldim yollardan Güneşin rengi Muhtemelen lâl Gül ve gece Bir serçe Tırnağıyla oydu mermeri Terk-i dünya olunca Uçtu dallardan Terk-i dünya Terk-i ukba Terk-i terk Hiçliğimi ağlamaya geldim yıllardan Hiçliğin rengi Muhtemelen hayy Gül ve katre Yemin olsun kanıma damladı Aşkımız son perde bir gece tiyatrosu Kanı dram Kimyası bozulmuş bir yosun tortusu O yüzden mora çalıyor Göz çukurlarından Fecre doğru ağlamaya geldim tanlardan Tanların rengi Muhtemelen lâl Âh mine’l aşk Şafağa çak şimdi beni Şimşek kokulu bir şiirden geliyorum Gözlerinin içine Gıcırtılı bir kapı gibi Kapanıyorum Şahdamarımda gökkuşağı Ey şeb-i hançer Hangi rengi sevdiysen O renk de kal Ölümün rengi Muhtemelen hayy Ayşegül Aşkım Karagöz |
Ben şiire oldum hayran
Şiir de hem dilimi
Hem kalemimi etti lal
Yüreğin pınar senin
Ne olur hep böyle kal