ağustos şahitti...
Ağustosun, bütün hıncını benden çıkardığı bir zaman dilimi...
Özlemeye mecal vermeyen bir coğrafya... Ve rahminde kuruyan yağmur. Sigarayı sigara ile yaktıran bir sevda... Günahkar mıyız Rab! Hiç bu kadar sisli olmazdı Ararat. Bir ana, Ciğer kavurur tandırda, Benim ciğerim kavrulur sanki. Senin ciğer sevdiğinden değil, Benim hiç bu kadar kalmadan gitmiş olmamdandı. Kalmadan gidiyorum... (Murat ERTAŞ) |