KANDIRMA BENİ!..
İzin ver kor dudak yaksın, kavursun;
Medet ocağında söndürme beni… Bu gece bitmeli verdiğim savaş; Çıktığım seferden döndürme beni… Giderken, dönüşe kurduğun saat; Aklımda, fikrimde verdiğin vaat; İsterse üstüme gelsin kâinat; Yalanla, yanlışla kandırma beni… Mektuplar dil döktü ağladı gözler; Tövbe lûgatından çıkmadı sözler; Mevsimler peşinde kaybolur izler; Hasretin atına bindirme beni… Neş’emiz efkârın düştü ağına; Baykuşlar üşüştü yürek bağına; Çıkartıp çıkartıp vuslat dağına; Bin türlü nazlarla indirme beni… Geceler eziyet gündüz eziyet; Hesabı kapatsın ödenen diyet; Ne itiraz ettim ne de şikâyet; Sus payı buseyle yandırma beni… Dört yanlışın son doğruyu götürdü; Bir vedan ömrümü yedi, bitirdi; Kâğıda sığmayan o tek satırdı; Bandırma hicrana bandırma beni… Ali ALTINLI – 01/10/2013 Saat:17:43 |