SERSEFİL
ne zaman bir rüzgar esse
seni yaşarım esintisinde buz keser bakışlarım son gülüşünü yaşadıkça bir acı çığlık atar ruhum ihanetlerini doğururum istemeden baktığın gibi bakıyorum pencerenden kuşbakışı ve alaycı hatırıyorumda gidişini Ankara garından el sallayışını üzgün ve süzgün duruşunu üzerinde mavi ekose bir gömleğin vardı gökyüzünün renginde uzayıp giden raylar üzerinde açıktı kapalı bağrın dalgalı saçların rüzgarda yalpalıyordu aslan yelesi gibi gözlerini göremiyordum sadece arkasında ne vardı ne vardı bilemediğim bal gözlerinde hangi oyunun perdesi açılacaktı üzerime sonradan öğrendiğim yüreğinin adıymış sam amca acımasız emperyalist bense militanı olmuştum sevginin sersefil esmakurt 02.10.2013 |
Yeniyim diyorsun ama şairim, bizden dört ay eskisin yine de buralarda...
Ankara'da altı yıl yaşamışlığım vardır.
Güzel şehirdir Ankara...
Toplu şehirdir...
Ulaşımı kolaydır...
Trafiği çok sıkı değildir...
Emniyetli şehirdir...
Ucuzdur da...
Memur şehri sonuçta...
Bir de,
her şeyin en tazesini Ankara'da bulabilirsiniz...
Karadeniz'liyim,
en taze, en güzel hamsiyi, Ankara halinden aldım ben.
Bir de, baharları güzeldir Ankara'nın...
Sonbaharı nefis olur mesela...
Yaşarsınız doyasına...
Herkes İstanbul der ama, bence Ankara'da şiir yazmak daha güzeldir...
O Ankara garı var ya,
pek uğramazdım oraya...
Sevmezdim nedense...
Ayrılıkları çağrıştırıyor diye mi bilemiyorum...
Güzel bir şiir bu.
Güzel bir hasret şiiri...
Veda sahnesini yazdı ya garda şair şiire,
yorum da nasibini oradan aldı işte...
Yeni şiirlerde görüşmek dileği ile şairim...