HAYAT...
HAYAT…
Nasıl bir düzensiz düzendeyiz Gerçeği görünmeyen gizemdeyiz Uyur gezer olmuş faniler Göz önünde can alıyor caniler Susuyoruz dut yemiş bülbül gibi Boş lakırtı edenler adamın dibi Kendi dünyasını yaşıyor herkes Doğru söyleyene bağıyorlar ‘’kes ulan sesini kes’’ Mertlikten dem vuran yok Ensesi kalının nasılsa karnı tok Garibin derdinden sanane Zenginsen etrafında herkes pervane Hilebazlar almış eline zurnayı Kurutmuşlar çağlayan kurnayı Sözünün eri kimdir bilinmez Sahtekar yalancıdan geçilmez Doğruyum diyen bükülür parayı görünce Düzelmez artık günahı sevince İşçi, emekçinin hali vahim Kanla yoğurulmuş bir lokma tahin Üç kuruşa satılıyor alın teri Söndü sönecek gözünün feri Üç aylık maaşına yediriyorlar ısırılmış elmayı İletişim çağı deyip yutturuyorlar palavrayı Günden güne azalıyor maaşın Ölsen yerde kalır naaşın Uyan kardeşim uyan Umudunu kaybetme biraz daha dayan Yeşerecek yine dallarımız Karanlıktan sonra olur sabahlarımız. |