CANSIZ TINI
yitirilmiş bir ölünün ardından ağlanır mı
üç gece yas tutulur mu gerçeküstü bir kızın kitaplarına, makyaj malzemelerine ve ikinci kattaki ranzasına hayata gelişi yasadışı yeni yetmenin sabaha karşı çarpık ayaklarıyla süpürdüğü cüretkar bakışlarla bakan bir oğlandır sokak kırıntısı, aynı tonda bu müzik sesinin kendine yakıştırıldığını düşünür vebalı bir şarkının cüzzam makamında her harekete kötü bir izlenim aynanın karşısında masumu oynadığının farkındayken yavşak gülümsemeli adamların yatağında kendi değil şimdi bu beden benim değildi diyecek halbuki aynı sokağın açıdan düzlemlerinde platonik bir aşkı teğet geçtik biz, imitasyon bakışlarda (yaban eller türküsünü söyleyen annenin diliyim ben) (daha çeyrek asır söylenir bu ağıt) ölüm kendini hiç bu kadar güzel gördü mü acaba on sekiz numaralı odada, cansız tını ve bir not bırakıp gitti mi ardında hayatın bütün notalarına dokunup, müziksiz söz uçar enstrümantal kalır..! Diz_Kapak |