BEŞ ŞİİR-3
MÜJDE
Asırlar öncesinden gelen bir müjdenin Bekleyeni olmak vardı, Ve duymak vardı Paraklit isminde birinin Yesrib civarlarında çıkacağını. Küçük yaşta yetim kalacağını bir de Rahip Bahire gibi bilmek vardı. Hani şimdi çöl sıcağında Susamak vardı. Bilgiye, bilime ve medeniyete. Canlı canlı toprağa gömülen Kız çocuklarına umut olacak İnsanı beklemek vardı Yesrib yollarında. Ebu Bekir gibi Sadık olmak vardı, Ömer gibi farkettirmek Doğruyu yanlışı, Ya da Osman gibi Mülayim, tasaddukta ileri olmak vardı. Seni ya Resulullah Ali’nin gözüyle görmek vardı. Eyüp el Ensari gibi Ağırlamak, Caferi Tayyar gibi seni kucaklamak vardı. Yol arkadaşın, yoldaşın Kardeşin olmak vardı Abdurrahman Bin Avf gibi. Ya da bir güvercin Mağara önünde, Ürkek, korkak bir güvercin. Fıtratının dışında davranan Örümcek olmak vardı. Zülfikar olmak vardı Ali’nin elinde. Zaferlerde yanında yer almak, İzfir otları ile örtüldüğünde Mus’ab bin Ümeyr’in Sana benzeyen teninde Hücre olmak vardı. Abdullah olmak vardı Sevr mağarasına Malzeme taşıyan. Yanında sahabe olmak vardı hakeza Savrularak gelen oklara Yerine hedef olmak, Sevgi ateşinde kavrulmak vardı. Methine mazhar olmak Konstantiniye önünde Ulubatlı olmak vardı. Hudeybiye’de seni anlamak vardı, Seni dinlemek, Doğrusu bu demek, Dostun olmak vardı, Yüz yıllar sonra Beni görmeden sevecek dediğin. Biz senin dostun da olamadık Ya Resulullah, Sana layık ümmet de olamadık. Şimdi Miracdan indirdiğin müjdeye sığınıp La ilahi illallah, muhammederresulullah diyoruz... Müjdeler olsun bize. |