Ne Çok Şiirim MişsinŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bilseydim söylemezmiydim kim bilir kaçıncı cemrede yakalarız dönüpte ardı sıra bakan kaçak sevdaların ıslak gözlü ayak izlerini? keşke dedim işte keşke! ey benim cemre sevdalısı gönül sitemim kemanın tellerinde titreyişin nasıl da başka bir eser ki hicazkar suflesi akıl bırakmaz başta. hangi sevda yarasının adısın hırçınlaşıp bir türlü diyemediğim? sabah yelden mustarip dumanı üzerinde hafiften baş döngüsü alırsın beni benden kumdan kalelerim ne zaman yıkılacaklar üstüme? ne çok şiirimmişsin uzadıkça uzayan seni böyle sevdikçe bir hüznün tasasında velhasıl içten içe. şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden cemre düşerken gözlerime daralır gönül evim nağmesinde ez cümle. ne zaman doğar, ne zaman ölürsün canımı çekersin bedenden yorgun nazenin beden kırpıştırır gözlerini Küserim kaderime isyanlarda bir gözümün önündesin lakin bakışında hoş değil. hangi senaryosundasın yaşamın ne çok bensin deli gönül dizlerimin dibinde desem de! biraz ben biraz sen ve de herkesten seni anlamaya çalışıyorum inatla adın üzerinde! yüreğimin hop oturup hop kalkanısın. sessiz çığlığımda şafağın nefesi sancılanır güneşim soğuk alır ay dedem küs görünmez belli değil ahvali ne şekildir şemaili? bulutlarım şaklaban kimler ne söylemişse bakmaz yüzüme sezeli. şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden cemre düşerken gözlerime daralır gönül evim nağmesinde ez cümle. olmadı işte beceremedik dedik ya! çelik gökyüzü gecelerim sevda yokluğu erken çaldı kapılarımı madem hazmında zordun yetemeyecektin; yüklemeyecektin kamburumu üzerime İsyanlarım bu yüzden iki sana bir bana! kendi başına buyruksun hayta gönül Ne sözden anlarsın, ne sitemden nelerin yüzünden beni de ortak ettin çaresizliklerime çarkına özel. şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden cemre düşerken gözlerime daralır gönül evim nağmesinde ez cümle. önce dolunayı efsunuyla göz bebeklerimde büyüttüm yüzlerce hilal çıkardım içerisinden merdiven yaptım Babil’in asma bahçesine ne kirpikleri kavuşturdum gözlerime ne de yürek sevmelerimi. gözlerimde çakılı kaldın mıh gibi haresinin her noktası sen ay bakışlı mühürüm varsın dudağın dokunmasın kadere inat sen gizimde, saklımda, sazlığımda ilk öpüşüm. Hint fakirinin çivili yatağı gibiyse de yaşam bize gülümsemeler uzak deme güne ışısın yüzün, sana yabancı değilim de! Kaf dağının ardına düşsek aşk denilen masalsı duygusuyla Anka gelip de bulur mu ki tüm ihtişamlığıyla bizi ? tılsımlı sevdasının yanığı olsaydık tüylerinde! keşke dedim işte keşke! |