OCAĞIMA İNCİR AĞACI DİKTİNacımıyorum kendime artık sırlarımı vermedim azraile kim doğuracak beni sancılı tırnaklarını geçirerek yüzüme meşakatli bir yoldan sana uzaklığım kaç kilometre varılmaz molalara yıkılmış köprüler ve ana asya gibi karşımda duruşun, enkaz dilinin atında inciler biz ikimiz aynı mahallede deniz aşırı ülkeler gibiydik aynı yerden binsek bile otobüse sen arka kapıdan inerdin ben hep son durakta seninle kanımı değiştir şarapla kalp yolunu bulur susarak beni etkileyebilirsin bir yerde tarihin tozlu raflarından çıkararak geceleri dinlendiğimiz apartman kaldırımı gökyüzünün tavanı teras müstakil, geniş bir evdir ancak her akşam kapısını çaldığımız sokak şimdi sen bir sabah ezanında apar topar gidiverdin içimdeki değişmeyen iklimleri beğenmeyerek koca bir kentin ana kucağına, sessiz ocağıma incir ağacı dikerek artık sizin evin bahçesi Van Gogh’un eşyalar Picasso’nun umutlar Abidin Dino’nun olsun sen ise kimsenin eğer bir gün ölümsüzleşirsen ben ölürüm Diz_Kapak |
içimdeki değişmeyen iklimleri beğenmeyerek
koca bir kentin ana kucağına, sessiz
ocağıma incir ağacı dikerek"
herkesin hayatından bir kesit gibiydi
tebrik
saygımla