***…biri o’na “ mum” demiş…***Biri ona “mum” demiş mum’muş, hıh… o’nu mum ile mukayese edenin aklına şaşarım o’nun gözleri bir nefes yangın gibidir gülüşü, İstanbul’un sabah uyanışındaki doyumsuz şehrâyin gibi dudakları,kirazları kıskandıracak hoşlukta ve tadta rüzgârda savrulan saçları, kızıl gün batımlarının eşsiz güzelliğini barındırırken, kaşları,hilâl ile yarışacak bir estetikle yerini alır yüzünde ha,sahi birde kuğular var dünyada ,diyorlar kuğuymuş… hıh… güldürmeyin beni onun boynunu gördükten sonra ilgi alanımdan silindi bütün kuğular ayrıca,gönül gözüyle gören, sıcacık ,dost bakan, insan kokan bir çift kahverenkten ibaret değildir o’nun gözleri,görebilene… endamı tam bir İstanbul hanımefendisi, giyim ,kuşam yer ve mevkiye göre uyumlu tavırları,gerektiğinde minicik bir çocuk gerektiğinde sözü dinlenen olgun bir hanım kim demiş bir “mum” gibi..? halt etmiş onu diyen..! bilin diye söylüyorum: o bir alev topu: her elin taşıyamayacağı, her gönlün sevemeyeceği… o hem duygusal,hem tensel bir kadın… offf… gene giydiremedim kelimelere yüreğimden düşecekleri yeterince kâğıtlara dedim ya, derim ya..ben şâir değilim..ondan sanırım affetsin beni kifâyetsiz cümlelerim için affetsin… süleyman altunbaş...bafra...23.09.2013 |