Cennet Meyvesi
Tefekkür âlemine dalmayı bekliyordum
Kırk günlük inzivama kırk daha ekliyordum Tasavvuf yollarında ağır emekliyordum Kel başıma giydirdim sırmalı keçe külah Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah Dünyanın meşgalesi yüreğimi alladı İşvesi edasıyla dudağımı balladı Tuttu omuzlarımdan uçuruma salladı Karalı gözlerime göründü sandım berzah Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah Kulağıma eğildi “oldun” dedi usulca İlmelyakin sırrıyla“doldun” dedi usulca Erenler menzilinde “soldun” dedi usulca Biat ettirmek için ne ok attı ne silah Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah Karanlıkta ayağım nohuta tökezledi Ateş böcekleriyle ciğerimi közledi Arzumla evlendirdi nefsim ile sözledi “Ye iç eğlen neşe dol” bulursun dedi felah Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah Hırsımın ücretini verdiler peşin peşin Dediler ki biraz da şu küllükte sen eşin Eşindikçe vurdular sırtıma kalın meşin Az okudum az yazdım bildim kendimi agâh Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah Göremedi gözlerim tuzakları engeli Yürümedi ayağım sarp yollarda dengeli Attı içime şeytan sivri uçlu çengeli Ne doğru ne de yanlış bilemedim ben billâh Cennetin meyvesini dünyada yedim eyvah 22.09.2013 Kütahya |
Beğeniyle okudum şiirinizi.
Rabbim inşaallah cennet meyvesini cennette de yedirir.
Sağlıcakla.