KAYBOLUYORUM KLAVUZLUĞUMDA
Kalbimin denizlerinde yüzdürdüğüm, kağıttan gemilerimle sana doğru yol alıyorum
Rotamdaki korsan sevgilerle dövüşüyorum… Vuruluyorum! Kanımın her damlasında sana bir kez daha vuruluyorum. Buzdan kayalarına çarpıyorum, Yıkılıyorum! Yıkımlarımın enkazında ışığını görüyorum, Işığa geliyorum ve yine yoksun varlığında, Dokunuyorum! Mutsuzluğuna, sevgisizliğine, soğuğuna… İçimdeki yangınında üşüyorum… Acıkıyorum! Aşkımın orucunda, sevgisizliğime bir damla ses ver istiyorum. Ama ben her seferinde sahuruna uyanıyorum. Denizlerin mavi olmadığını, rengini gökten aldığını öğreniyorum. Ve bu yüzden senden aldığım bu yas rengini çok önemsemiyorum, Uçsuz bucaksız okyanusların bile bir gölgeyle karardığına şahit oluyorum. Ve gece yolculuklarımda yürüdüğüm tünellerin sonunda ışık göremeyeceğimi kestiriyorum… Sahi karanlık karanlığa çıkarsa aydınlık beklemek ne kadar aşkçaydı… Gülümsüyorum! Balçıkla sıvanan yüreğine tutuyorum nisan yağmurlarından hortumlarımı.. Ve hatırlıyorum güneşin balçıkla sıvanmayacağı yalanını.. Tüm yalanlarını koyuyorum heybeme, her molada birini tüketiyorum, Yol boyu bonkörce harcıyorum merhametsizliğini, Ama bereketi kaçmıyor ihanetlerinin, Şükrediyorum! Yüzüme kapanan kapılarına, Yüzüm düşse de topraklarına, ben yine de yeşeriyorum baharlarımda, Üzerimde aşktan entarim, Kuş bakışı acılarımdan, Taştan sokakların en dar dönemeçlerinde haritalar çiziyorum, Kayboluyorum kılavuzluğumda! Ki zaten yol bulmak imkansızdı kendi yarattığımız haritalarımızda. Ve Mevlana’nın sesi kulaklarımda geçmiş zaman kiplerinde… “Akıl bütün gidilecek yolları bilse bile, gene aşk yolunu bilemez, şaşırır kalır.” Ve şaşırıp kalıyorum… M.NEHİR ASLAN (ALMİRA ROMANINDAN) |
İçimdeki yangınında üşüyorum
Olay bu ,aşk bu HALDEN HALE SÜRKLÜYOR İNSANI: Hoş bir anlatım Hoş imgeler. Güzel bir yürek işçiliği