Yalnız Kalın Sana Yazık
Han kapısı, çalınmadan,
Ecel ünün, salınmadan, Gel namazın, kılınmadan, Kıl namazı kıl namazı… Şey deyip de hele mele, Günü güne erteleme, He deyip de öteleme, Kıl namazı kıl namazı… Veren alır emaneti, Umar isen şol cenneti, Dü cihanın ol nimeti Kıl namazı, kıl namazı… Bu gün yarın deme sakın, An bu andır var mı yarın, Alınmadan tende canın, Kıl namazı, kıl namazı… Mağrurlanma indir başı, Beş yanına, ekle beşi, Mü’minat u mümin işi, Kıl namazı, kıl namazı… Malı mülkü atan giden, Uzanıp ta yatan giden, Ağıt, tufan katan giden, Kıl namazı, kıl namazı… Kabre kadar, çoluk çocuk, Geri döner, büyük küçük, Yalnız kalın, sana yazık, Kıl namazı, kıl namazı… Şu dünyanın, yazı kışı, Üttürmez ki, yiğit başı, Ebet müddet, can yoldaşı, Kıl namazı, kıl namazı… Oyalanma boştan boşa, Huşuyunan coşa coşa, Ten-i candan taşa taşa, Can öz canım, kıl namazı… Bilal ÖZCAN |
çok güzeldi anlatım saygımlasınız