BİLMEDEN YAŞAMAK… (Bir Engelli Şiiri)
Ben engelli bir çocuğum
Daha doğmadan önüme konmuş engeller Engelin ne olduğunu bilmeden Annem babam sevinememiş doğacağıma Kara bir bulut gibi Kıpkızıl kâbus gibi çöktüm üzerlerine Sevinemediler çocukları olacağına Doğurmak ya da aldırmak arasında kaldılar hep Onlara bu konuda telkinler geldi Baskılar geldi her yerden tek tek Sıkıntı olacağım düşünüldü onlara hep Bir çocuk gibi, bir insan gibi görmedi kimse Bir yük oldum sıkıntı oldum Çoğu kez kâbuslar gördüler belki Üzüldüler hıçkırıklara boğuldular belki Benimle ilgili kararlarda Bense daha farkında bile değildim Karar vermenin Hep üzdüm onları, üzdüğümden habersiz Üzüntünün sevincin ne olduğunu bilmeden Dünyası yıkılmıştı annemin babamın En sevdiğim, en sevdikleri, en bildikleri Akrabalarımız, dostlarımız bana deli dediğinde Ama ben onunda ne olduğunu bilmedim Hep sevdim, yine sevdim Gülüşmeler kızışmalar arasında Halamı, amcamı, dayımı, teyzemi… Çünkü babam öyle istemişti İstemenin ne olduğunu öğretmeden bana. Bir gün sevinçten havalara fırlamıştı annem Ben emeklemeye başlamıştım, Tüm yaşıtlarım yürürken. Hissediyordum babam hep dört gözle beklerdi Ona baba diyebilmemi. Ama ben söyleyemiyordum. Uğraşıyordum, çırpınıyordum ama olmuyordu. Bir kitap okumak kadar zor geliyordu Baba diyebilmek bana Biliyorum gizli gizli ağlıyordu babam Gizlemeye çalışıyordu benden gözyaşlarını Ama ben ağlamanın bile ne olduğunu bilmiyordum Ben engelli bir çocuğum Çok ilkler yaşadım hayatımda İlk olmanın anlamını bilmeden. İlk göz ağrısıyım annemin İlk yürek ezintisi ailemin Annemle beraber almıştık ilk önlüğümü Babamın işleri yoğunmuş Yoksa o da utanıyor mu benden? Tıpkı diğer arkadaşlarım, akrabalarım gibi O gün akşam ilk kez ağladığını görmüştüm babamın Ve döktüğü gözyaşlarını halen unutmadım. Çocuklar gibi ağlamıştı babam Sonradan öğrendim sevinç gözyaşlarıymış. Ben de dökmüştüm o gün ilk kez sevinç gözyaşları Sevinmenin ne olduğunu bilmeden. Babam götürüp getiriyordu beni okula Babam aslan bakışlı, ceylan yürekli babam Avuçlarına alıp ısıtırdı ellerimi Ben oyun oynadığını sanırdım. Bir tek onunla oyun oynardım. Çünkü babamdan başka arkadaşım yoktu benim Bütün çocuklar kaçıyordu benden Ali “annem senden uzak durmamı istedi” dedi bir gün Niye demişti ki? Ali en sevdiğim arkadaşımdı benim. Ben ona zarar vermezdim ki Ama kimseye anlatamadım kendimi. Babam çikolata almıştı bir gün Yarısını böldüm Fatma’ya verecektim Uzattım ama o kaçtı benden Hem kaçıyordu hem de bağırıyordu avaz avaz Düşünce de öğretmen kulağımı çekmişti Ne Fatma’ya verebildim çikolatasını Ne de ben yiyebildim diğer yarısını. Sevmiyorum artık çikolatayı da, Fatma’yı da Zaten kimse de beni sevmiyor. Ben bir tek annemi ve babamı seviyorum. Baba, Babam benim Hani bir zamanlar ağlıyordun ya gizli gizli Baba diyemiyorum diye Ağlama ne olur ağlama Bak söyleyebiliyorum artık Baba, babam! Seni seviyorum. Ben engelli bir çocuğum Bazen acıyarak baksa da insanlar Hiç kimse beni yanında istemiyor İstemiyorlar benimle dolaşmaktan, oturmaktan. Bilmiyorlar her şey yüce Haktan Her ne kadar insanlar acıyan gözlerle baksa da Her ne kadar çocuklar benden kaçsana Her ne kadar beni gördüğünde bağırıp, çağırsa da Her ne kadar gördüklerinde sahte gözyaşları ile ağlasalar da Ben üzerime düşen ne varsa yapacağım Başaracağım her şeyi, yüreği engellilere inat. Başaracağım anneciğim, Başaracağım babacığım. Ne olur biraz daha gayret, biraz daha sabır. Ben başaracağım ama ne olur siz de inanın, Başarıya engeli olmaz, engelli olmanın Dursun BAŞĞUT |
birgün arkadaşlarla kayseri kitap fuarına gittik
kitaplara göz atarken,görevlilerden biri falan yazarında furada olduğunu söyledi
ismini duyduğum yazar dergide en çok yazılarını beğendiğim yazardı gerçektende çok heyecanlandım ve kendisiyle görüşmek istedığımı belirtim
2.katta çıkmamı orda beklememi söylediler.
arkadaşlarla 2,katta oturakların olduğu genişçe bir yere çıktık ve orda heyecanla yazarı beklemeye başladık
yanımıza doğru 2 genç arkadaş geliyordu ve kucakladıkları bir engelli vardı
getirip yanımıza oturtular,
gelen ının yazarımız olduğunu öğrendiğimde önce çok şaşırmış sonra kendimi toparlamış kendisiyle güzel bir muhabbet etmiştk
her iki ayağı hiçbir şekilde tutmayan yazar bana şunu öğretmişti.
yarım adam olmak bedenen eksik olmak değilmiş,asıl yarım adam olmak yada engelli olmak allah ın verdiği aklı doğru yolda kullanmamakmış.
ve sonra ki yaşadıklarımda şunu daha belirgin fark ettim ki nice engelli şahıslar, yürekleri nasır tutmuş,vicdanları kurumuş,haya perdeleri yırtılmış yüreği engelli nice kendini tam gören insanlardan daha adam akıllılar,kısacası başkalarını yarım gören nice hiçler var bu dünyada.
duyarlı yüreğiniz kutlarım saygılar
vesselamm.