Üç’ün Bir’i
Ne var ne yok diye haber salmışsın;
Sağın – soldan haberi yok gardaşım… Nice dağlar devirmiştik beraber; Elin koldan haberi yok gardaşım… Dost sandığım düşmanlıkla yarıştı; Kahpelikler zirvelere erişti; At izine it izleri karıştı; Yolun yoldan haberi yok gardaşım… Yola çıktık şereflice, ar ile; Çok boğuştuk, boran ile kar ile; Sınadılar bizi zordan zor ile; Sözün dilden haberi yok gardaşım… Mavilerin, yeşillerin, sarının; Soframıza bağdaş kuran darının; Peteklere emek veren arının; Tatlı baldan haberi yok gardaşım… Bol – bereket denizlerde ağların; Keklik öter, ceylan gezen dağların; Bir zamanlar bülbül öten bağların; Esen yelden haberi yok gardaşım… Köşe – bucak saklanırken efendi; Hep el – pençe beklenirken efendi; Köylüsüne diklenirken efendi; Köyün İl’den haberi yok gardaşım… Vefa nerde bulamadım yerini; Garipliğim görmez elde kirini; Halimiz bu aldık üçün birini; Halin halden haberi yok gardaşım… Bizi bize düşürdüler yalanla; Beslendiler yüreklerde talanla; Avuttular falanlarla, filanla; Kökün daldan haberi yok gardaşım… Ali ALTINLI – 13/09/2013 Saat: 23:10 |