LİLA ( 8)
Gülnur Ateşoğlu
artık tadı tuz kalmadı Lila bu mahallenin senden sonra kelli felli bir kaç adam bastırınca parayı herkes satıverdi birer ikişer evini bedavaya gitti üstelik senin Cavidan karısı nasılda mutlu oldu eh buldu tabi ellisinden sonra zengin kocayı görsen saymadan indirdi koynuna banknotları meğer ne kadar kıymetliymiş kadının iki tuğladan gecekondusu bizeymiş kiranın ömür törpüsü aman be boş vermişim Lila topladım tası tarağı sağ olsun deli Şaziye nin çocukları atıverdik bir kamyonete dolmadı yarısı sandalyeler masa altı gardolabın kapağı şangır şungur gulyabani ziyaretleri birde tutturmasın mı Kıymet teyze bende geleceğim diye efil efil rüzgar tepemizden aşağı bir yazın akşamı ben kamyonetin arkasında yeşil berjer üstü tangur tungur teyibin sesi sonuna kadar açık tercüman oluyor Ferdi baba hislerime gel son defa göreyim seni belki çıkmam sabaha ciğerimde bir ateş Lila kızacaksın belki özlemişim benim deli adamı denizdeyiz bir keresinde burnunu üstünde iki sivilce tam patlatmalık çenesinin altında bir gamze tam öpmelik keyif bende çakır keyif başım omuzuna aşık tazele çayları Rüstem efendi !!! diye bağırıyor şekersiz olsun benimki şekersiz yanımda sevgilim seyirlik mi ? iki yanaktan bir dudaktan bedava şekerlik sevgilim bedava şekerlik ah be Lila gel de anmadan git adamı |
Nacizane, ben de bir şeyler karaladım,,, Lila serisi çok hoş...