Çaya Dair Ne Varsa
Demlik ile semaver bir efsane içinde.
Berrak kelimelerle başlar inceden yağmur. Çekik gözler süzülür çaya nispetle Çin’de. İnce belli cerenler gümüş tepside mağrur. Dizelere dökülür çaya dair ne varsa. Sükutla sükunetin buğu buğu siması. Kara çay Leyla ile aşık atar dem be dem. Bardağın albenisi gül misalin iması. Mecnunlar sinesine çayın acısı merhem. Gönle hüzün ekilir çaya dair ne varsa. Buselik ile hüzzam nağme nağme karışır. Naz dürülür ipekli bohçaların içine. Lâle sümbül gözünde efsane hâller ışır. Billur sular durulur dağlardan ine ine. Bir efsaneye döner çaya dair ne varsa. An gelir firar eder acı çayı demleyen. Damakta ve gönülde yıllarca tadı kalır. Onun efsane hâli demliği kademleyen. Hüzün düşer de gönle çay misali dem alır. Sonra ışıklar söner çaya dair ne varsa. Ankara, 12.09.2013 İ.K |