sana ne
Sana Ne
başım dik geziyorsam dudağımın kenarında içiyorsam sigaramı sana ne. ellerim cebimdeyse,vurdumduymazsam seni ne ilgilendiriyorum, sana ne. bazen duvarlara, bazen taşlara, attığım tekmelerden söyle,sana ne ya içimdeki fırtınadan, ya da kederden, sessizlerde ağlayışlarımdan söyle sana ne. açmışsam bağrımı, kışta ayazda dalgalara kaldırıyorsam kadehimi konuşuyorsam kayalarla dertleşip, içtigim şarapta yoksan,bana ne. sana ne duvarlara sövmemden, resimleri yaktığımdan sana ne. kalmamışsa hiç bir şeyin bende,hiç, sensiz kalışlarımdan söyle,sana ne. artık gittiğim yollarda benim ben, ıslıklar sahipsiz,şarkılarda yok ezgi. açmıyorsa yapraklar,dalları kuruyorsa, gönlüme vurulan bıçaklardan sana ne., . |
Sığınak
Sözün yine hep aşktan yanaysa
sevgilim sen sakla bir kaçağı
belki yorgun ve yaralıdır hâlâ
ölüm basmıştır son sığınağı
Sus ve sadece dinle sessizliği
perdeleri çek ışıkları söndür
bir selam bir haber gönderir belki
sesleri hiç duyulmayan dostlar
Bir cigara sar bitlis tütününden
bir çay demle sonra, anısı kalsın
bekle başında onun sabahadek
Belki benim sana böyle sığınan
yapayalnız ve öylesine yorgun
kimliği duvarlarda kalan bir kaçak
Ahmet Telli