CENNET'İ KÜBRA
Şiir; sözün durusu, hece ise hazzıdır,
İlham verip yazdıran sevgilinin lafzıdır. Bu sevda bize hastır Yaradanın farzıdır, Farz kesin bir hükümdür emir Rab fermanıdır.! Felsefesi imandır bu kul Amentü etmiş, Dilin kemiği yok da dengeyi yürek vermiş. Hece hece işleyip cidarini süslemiş, Laf-ı güzaf değildir her söz can dermanıdır.! Biz canana can deriz mana ince durmalı, Öz ile hecemiz bir okuyan anlamalı, Anlamayan var ise biraz kafa yormalı, Cennet ateşi aşk’tır bu kul aşk dumanıdır.! Kul çalakalem yazmaz ince yapar hesabı, Kılı kır yarıp yazar olmuş ilham erbabı. Her noktası virgülü satır arası bab’ı, Hece hece yazdıran o yar aşk ummanıdır.! Bu yürek bir yar sevmiş usul erkânı bilir, Kalem yarin ismini yazar iken irkilir. Yar Yaradan’dan ötrü o hal ile sevilir, Aşk’ıma Mevlananın bakışı hükümrandır.! Değerlere ters düşüp günahına girmeyiz, İncitecek bir sözü yazıp da incitmeyiz. Yar bizim için can’dır başka sıfat bilmeyiz, Öyle severiz işte bu kul yar’e mihmandır.! Aşk nimeti külfettir aynı zamanda nimet, Hem külfet hemi nimet bir dalda demet demet. Yar ne verdiyse aldık göstermedik nedamet, Az ile yetiniriz kanaat imandandır.! Kanaat ne bilirim aşkın adabında var, Adap ise Cennetin kevser şarabında var. Kevser şarabı ise Yarin dudağında var, Besmele çekip öpmek bu kula dermandandır.! Yar Cennetten cemredir yüreğe düştü yandım, Zerresinde halim bu damla olsa dumandım. Zerresine kırk yıllık bir aşk ile bağlandım, Rab’bim gücü verdiyse Duam ve sabrımdandır.! Kul TİRYAKİ derdinin şifası’ysa bir güldür, Bir gül dalına konmuş sevdalı bir bülbüldür. Sözüm hamaset değil Aşk-u lisanı dildir, Gül’ün rengi kokusu Cennet’i Kübra’dandır.! 05 Eylül 2013 05.30 İstanbul |