Şems-i Bahar
canda cana dua ile düştüm
hüsnü cemalinde ömür sürdüm ahvali bilinmez hâl ile gönlümü bir tek sana açtım bülbül gülde deme geldi bir ala bahçeye girdi bahçede sultan-ı şahını gördü gönle dem ile musiki saldı aşk-ı kerim nur-u şahtır sultanıma kurulan otağdır ikramım bal ile şerbettir gönül gözünde türlü sefadır bin bir derde deva ile geldim dilde riya aşka keder salar nur-u pak-a eza eder gönlü bilinmez derde sokar sükut-u deryada ziyan eder sana bil cümle kerim olanla geldim madde-i alada seni can bildim vakit dolup yıldızlar bir bir sıraya dizildiğinde Şems-i Tebriz duaya durduğunda cümle alem şahid-i kerimdir gülistanım deyip boyun eğdim sözde ikrar senle doldu hüsnü cemalinde bir bilinmez vaha oldu takdir katı yücelerden geldi senle bahtiyar oldum vuslat-ı hasretin nuruna düştüm har ile bir yanarım gönle selam ile geldiğimde hüsnü cemalinde nuru gördüğümde vakti seher sohbetle dolduğunda şems-i baharda seni gördüm |