Dinmeyen Yaşlar, Bitmeyen Sualler…Yar… Artık tükenmeye Yüz tutan bir zamanın arifesinde Sineden yıllara direnç göstererek Halini Muhafaza eden Gözyaşlarım mecrasındaki Mevcut metanetini Koruyamaz oldu artık Bir hicran karşısında Direnci o kadar azaldı ki Saklamak zorunda kalıyorum Adımladığın kalan izlerini Ezelin İzlerinden Dem vurulunca naçarlığın Vehmiyle her yanımı Perişanlık kuşatıyor Ruhun Sahibi karşısında Ne kadar duyarsız kaldığımı Her geçen süre içinde iliklerimin Sızısıyla daha çok anlıyorum Haşyetin Mutlak mübelliği Arzın her yanına işaretlerini Nakşederek resmetmişti, hücrelerin Hilkati üzerine o yöne meylederken Gafletim Sebebiyle avuntular içinde Önüme sürülen tercihlerimde Ne kadar Tahkik yaptığımı düşününce Çocuklar gibi Ağlayasım zuhur ediyor Efradımın Şaşkın bakışları arasında Utancım hızla katlanıyor, Dirliğime bu kadar Bigâne kalmanın Bedelini kime sormalıydım Ruhumu Bana bırakmayan şartları Kimlerden sormalıydım Böylesi zor şartlarda Dünyaya nasıl geldiğimi Annem her vakit hikâye eder Yokluğun Hüküm sürdüğü İklim kuşağında ruhi Tahkikin ne kadar önemi Kalıyor ki merak ederim, Teslim olduğun umdeler Ne söyleseler, Neleri öğütleseler Uymak zorunluluğunu Yaşamaktan başka Bu kadar Ucuz muydu ruhi Kimliğimde ki doygunluğa ulaşmak İcbar edilenler karşısında Ekmek bekleyenler kuşatınca Her şeye Bir bedel ödenince Ruhun ne kadar önemi kalıyor ki Ritmin Her geçen gün arttığı, Kalbin sahibini aradığı Kulluk noktasınca Mutlak bir aczin yaşandığı Mezarlarda Manzaraların arandığı Ölüm vaki olunca Vah vahların çoğaldığı Teranelerle nereye kadar Ahir için doyasıya soluklanılır Zahir için Bu kadar koşturulurken Ahire mağfiretler saklanır Her nedense bir bilinse Gidilirken namütenahi Bir iklimin topraklarına Mizanın hasretinde yudumlanacak Sevgide Gül’ün mihengine Muhtaç olmamak Ne kadar mümkün ki Akıl gerçeği görmek içindir Akledenler merak ederim nerelerdedir Mustafa Cilasun |