NAZLICANDANSeni o tren garında görmüştüm, elinde bavulunla. Sonra baktım aynı vagondayız. Seni karşımda görünce biraz şaşırmıştım. Genç bir yagız delikanlıydın. Tren hareket edince çaktırmadan seni izliyordum. Farkındaydım gözlerin hep bendeydi. Çok güzel bir yolculuk olmuştu iki gün iki gece. Konuşup kaynaşmıştık hiç unuturmuyum. Kars ta ayrılmıştık, Sen köyüne ben hastahaneye göreve gitmiştik. Hafta sonu gelmiştin yanıma, Çay içip sohbet etmiştik. Her hafta sonu gibi. Koluna girdigim zaman mutluluktan uçuyordum. Anlarsın diyede çok korkuyordum. 28 martı hiç unutmam unutamamki. İlk ayrılık günümüzdü, Ogün hep seni beklemiştim. Özlemlerim dag gibi üzerime çöktü. Yigidim gelse diye yollarda kaldı gözlerim. Tren garında ne kadar bekledim seni, Ama yoktun: Ümitlerim bitmiş ben yıkılmıştım. Bir an sesini duydum, Nazlıcan diye bagırıyordun. Vagonun camından gördüm seni. İnemedim, indirmediler, Bir mendil sallamak çokmu kolay sanıyorsun, Sevdigini bırakıp gitmek. İçim yanıyor aglıyorum, bagırıyorum, Sesimi sana ulaştıramıyorum. Sen koşuyorsun tren gidiyor ben can veriyorum. Gözlerimden yaşlar sel gibi boşalıyor. Seni göremiyorum. Bir hıçkırık bogazımda konuşamıyorum. Sevdigimdi o diyemiyorum, Üşüyorum, titriyorum. Ellerimden kan çekiliyor uyuşuyorum. İki gün sonra istanbula geldik. Sana bir haber bir adres bırakamadan. Hep aglıyorum içimde bir sızı, Ölmek istiyorum yapamıyorum. Kars ın dar ve çamurlu yollarını düşünüyorum. Seni düşünüyorum yapa yanlız, Ne çok sevmişim oralar, Hele seni deliler gibi. Üç beş ay içinde evlendirdiler, Gözlerim elimdeki kına gibi kıp kırmızı. Rengim soluk benzim uçuk. İnan bir ruh gibiyim. Hayatıma başkaları kara variyor, Ben deliriyorum. Kaç kez sana gelmek istedim, Kaçamadım, yapamadım bırakmadılar. Evlendikten sonra görevide bıraktım. Evde dört duvar hayalet gibiyim. Mutluluk kapımdan geçmiyor, Birde postacı. Camdan kuşlar seyrediyorum. Zaten evliligim uzun sürmedi,ayrıldık. Bir kızım vardı adını Özlem koydum. Can yoldaşım tek tesellimdi. Söz vermiştim: Bir daha evlenmiyecegim diye, Evlenmedimde. Hep kahr ettim sensiz günlere, gecelere. Hep yıkılası duvarların çökmesini istedim. Şunu bilki seni hiç unutmadım. Aradan uzun yıllar geçti, Seni o çay bahçesinde görünce şaşırmıştım. Saçların beyazlanmış yüzünde yılların yorgunlugu vardı. Dakıkalarca sana bakmıştım. Ellerini bırakmak istemedim, bırakamadım. Seni ne kadar özlemişim bilemezsin. Hele o beyaz mendil: Beni yeniden yıkmıştı. Göz yaşlarımı tutamamıştım aglamıştım. Ayağa kalkıp giderken gitme diyemedim. Diyemezdim hakkım yoktu. Ben o treni çoktan kaçırmıştım. Arkandan uzun uzun baktım, Hatta arkandan yürüdüm. İçim kan aglayarak. Yarın kızımın düğünü var, Sevinecekken ağlıyorum. Anadolumun mert ve yagız delikanlısı, Canım aşkım: Ben seni ne çok sevmişim, Sevmişimde kalbime taş basmışım.......Ş.CyILMAZ |
Seni o tren garında görmüştüm, elinde bavulunla.
Sonra baktım aynı vagondayız.
Seni karşımda görünce biraz şaşırmıştım.
Genç bir yagız delikanlıydın.
Tren hareket edince çaktırmadan seni izliyordum.
Farkındaydım gözlerin hep bendeydi.
Çok güzel bir yolculuk olmuştu iki gün iki gece.
Konuşup kaynaşmıştık hiç unuturmuyum.
Kars ta ayrılmıştık,
Sen köyüne ben hastahaneye göreve gitmiştik.
Hafta sonu gelmiştin yanıma,
Çay içip sohbet etmiştik.
Her hafta sonu gibi.
Koluna girdigim zaman mutluluktan uçuyordum.
Anlarsın diyede çok korkuyordum.
28 martı hiç unutmam unutamamki.
İlk ayrılık günümüzdü,
Ogün hep seni beklemiştim.
Özlemlerim dag gibi üzerime çöktü.
Yigidim gelse diye yollarda kaldı gözlerim.
Tren garında ne kadar bekledim seni,
Ama yoktun:
Ümitlerim bitmiş ben yıkılmıştım.
Bir an sesini duydum,
Nazlıcan diye bagırıyordun.
Vagonun camından gördüm seni.
İnemedim, indirmediler,
Bir mendil sallamak çokmu kolay sanıyorsun,
Sevdigini bırakıp gitmek.
İçim yanıyor aglıyorum, bagırıyorum,
Sesimi sana ulaştıramıyorum.
Sen koşuyorsun tren gidiyor ben can veriyorum.
Gözlerimden yaşlar sel gibi boşalıyor.
Seni göremiyorum.
Bir hıçkırık bogazımda konuşamıyorum.
Sevdigimdi o diyemiyorum,
Üşüyorum, titriyorum.
Ellerimden kan çekiliyor uyuşuyorum.
İki gün sonra istanbula geldik.
Sana bir haber bir adres bırakamadan.
Hep aglıyorum içimde bir sızı,
Ölmek istiyorum yapamıyorum.
Kars ın dar ve çamurlu yollarını düşünüyorum.
Seni düşünüyorum yapa yanlız,
Ne çok sevmişim oralar,
Hele seni deliler gibi.
Üç beş ay içinde evlendirdiler,
Gözlerim elimdeki kına gibi kıp kırmızı.
Rengim soluk benzim uçuk.
İnan bir ruh gibiyim.
Hayatıma başkaları kara variyor,
Ben deliriyorum.
Kaç kez sana gelmek istedim,
Kaçamadım, yapamadım bırakmadılar.
Evlendikten sonra görevide bıraktım.
Evde dört duvar hayalet gibiyim.
Mutluluk kapımdan geçmiyor,
Birde postacı.
Camdan kuşlar seyrediyorum.
Zaten evliligim uzun sürmedi,ayrıldık.
Bir kızım vardı adını Özlem koydum.
Can yoldaşım tek tesellimdi.
Söz vermiştim:
Bir daha evlenmiyecegim diye,
Evlenmedimde.
Hep kahr ettim sensiz günlere, gecelere.
Hep yıkılası duvarların çökmesini istedim.
Şunu bilki seni hiç unutmadım.
Aradan uzun yıllar geçti,
Seni o çay bahçesinde görünce şaşırmıştım.
Saçların beyazlanmış yüzünde yılların yorgunlugu vardı.
Dakıkalarca sana bakmıştım.
Ellerini bırakmak istemedim, bırakamadım.
Seni ne kadar özlemişim bilemezsin.
Hele o beyaz mendil:
Beni yeniden yıkmıştı.
Göz yaşlarımı tutamamıştım aglamıştım.
Ayağa kalkıp giderken gitme diyemedim.
Diyemezdim hakkım yoktu.
Ben o treni çoktan kaçırmıştım.
Arkandan uzun uzun baktım,
Hatta arkandan yürüdüm.
İçim kan aglayarak.
Yarın kızımın düğünü var,
Sevinecekken ağlıyorum.
Anadolumun mert ve yagız delikanlısı,
Canım aşkım:
Ben seni ne çok sevmişim,
Sevmişimde kalbime taş basmışım.......Ş.CyILMAZ
Değerli şairi ve şiirini kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.