BAŞBAKANA MEKTUP


Sadece ülkemizde değil koskoca yer kürede; dini, ırkı, dili ne olursa olsun tüm mazlumların sesi, kimsesizlerin kimsesi ve zalimlerin korkulu rüyası olan can başbakanım. Bu mektup hiçbir beklenti içine girmeksizin ve edebi kaygı taşımaksızın tamamen yürek sesinin dile gelişidir. Bu mektubun elinize geçmesini ve okumanızı bile beklemeden yazıyorum. Milyonlarca insanı yürek sesinin bir tercümesi diyebilirsiniz bu satırlara.
Tüm dünya mazlumlarının ve her karışı buram buram şehit kanlarıyla yoğrulmuş olan bu cennet vatanın meselelerini çözmek için gecelerinizin uykusuz olduğu idrakinde olduğumdan dolayı mektubu okumanızın bile zaman kaybı olacağına inanıyorum ama yazıyorum ki belki bir insanın sizi anlamasına vesile olabilirim düşüncesini taşıyorum. Gerek ülkemizde ve gerekse de dünyada sevenlerinizin olduğu kadar sevmeyenlerinizin de olduğu muhakkak bir gerçektir. Herkesin sevmesini zaten beklemek mümkün değildir ki.. Sizi zalimler sevse bizler sevmeyiz. Sizi çağdaş firavunlar sevse biz sevemeyiz. Sizi çağdaş Karun’lar sevse biz sevemeyiz. Sizi Allah’ın kalplerini mühürledikleri sevseler bizler sevemeyiz. Sizi hırsızlar, dolandırıcılar sevse bizler sevemeyiz. Sizi İsrail ve onun dostları sevseler biz sevemeyiz. Sizi Allah düşmanları ve şeytanın askerleri sevmedikleri için bizler sizi seviyoruz.. Öyle ki bu mektubu yazan bu kalemin sahibinin sizi meydanlarda görüp dinlediği zaman da, televizyonlarda görüp dinlediği zamanlarda da sizi mutlu gördüğü zaman sevinçten, sizi üzgün gördüğü zaman üzüntüden, sizi küffara karşı dik duruşunuzu gördüğü zaman da onurdan her zaman gözyaşı dökmüştür. Uluslar arası platformda sizi sevmeyenler; Firavunlardır, Karunlardır ve zalimlerdir. Sizin dünya lideri olmanızdan haset duyanlardır. İçeride ise sizi sevmeyenler sizi anlayamayanlardır…. Kişi tanımadığı insanın düşmanıdır. Sizi bir tanısalar inanıyorum ki en az benim kadar sizi sevmediğini söyleyip meydanlarda bağırıp, devletin araçlarını yakıp, hem millete ve hem de devlete zarar verenler de seveceklerdir ama sizi bir kez anlamaya çalışsalar.. Sizi anlayamasınlar diye sizin Esma’ya yazılan mektupta ağlamanızı bile tahfife alıyorlar ki taraftarlarını kaybetmesinler.. Sizi insanların tanımasını engellemek için çaba sarf etmektedirler.. Tıpkı Mekke’de ezan okunurken Ebu Cehillerin, Ebu Leheplerin alkış sesleriyle ezan sesini boğmaya çalıştıkları gibi.. Hatta şimdi bizimkiler Ebu Cehilleri bile aştılar..
Bugün bir haber okudum..Muğla’nın Bodrum İlçesinde laikçi kadınlar Torba Caminde okunan ezan sesinin rahatsız ettiği gerekçesiyle cami imamına saldırmışlar.. Çağdaş Firavunlar, çağdaş Nemrutlar, çağdaş Karunlar ebediyen var olacaklar ve şeytanla beraber hareket edeceklerdir. Onlar olduğu süre de çağdaş Musa’lar hep var olacaktır.. İşte sizin varlığınız bu sözlerimin en güzel delilidir efendim. Allah (C.C) İsra Suresi 81. ayeti Kerimesinde: “Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl yok olmaya mahkumdur. “ buyurmaktadır. Hakkın batıla galebesini sağlamak için sizin gibi insanları yeryüzüne bir lütuf olarak gönderen Rabbime sonsuz hamdü senalar olsun. Zafer ila nihaye İslâm’ın olacaktır. Çünkü saff Suresinde Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah nurunu, ağızlarıyla üfleyip söndürmek isterler ve Allah’sa nurunu tamamlayacak, kuvvetlendirecektir ve isterse kafirlerin zoruna gitsin, istemesinler.” Oy kaygısıyla size düşmanlık edenleri zaten anlamak hiç mümkün değil. Oy kaygısıyla size düşmanlık besleyerek kendilerine tabi olan insanların size düşmanlıklarını sağlamak ve bu düşmanlıkları pekiştirmek için size açılan davalar neticesinde tazminat ödeme pahasına iftiralar etmektedirler. Türkiye Cumhuriyetinin şanını yücelten bir başbakanı Avrupalı dostlarına şikayet etme gafletine düşerek rezil olmaktadırlar.. Rabbimiz Hucurat Suresinin onuncu ayetinde şöyle buyurur: “”Bütün mü’minler kesinlikle kardeştirler. Öyleyse kardeşleriniz arasında sulhu, barışı sağlayın, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun. Ola ki, ilâhî merhamete mazhar olursunuz.”” Rabbimizin böyle buyurmasına rağmen Müslüman olduğunu söyleyen insanların bozgunculuk yapmalarını ve İslâmi kimliği ön planda olan insanlara karşı iftiralar etmelerini ve ben de o kişilerin durumuna düşmemek için İlâhi adalete bırakıyorum..
Rabbimden sizi bizim ve dünya mazlumlarının başından eksik etmemesini ve daha büyük fırsatlarla sizin önünüzü açmasını diliyorum.. Rabbim yâr ve yardımcınız olsun muhterem başbakanım..Bizler Rabbim canımızı almadığı müddetçe hep yanındayız ve yol bildiğin Sırat_ı müstegım için canı fedaya hazırız inş…

Mustafa EROL
Çumra / Konya