Ama sen yoktun.
Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken
Ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi Senin aydınlığını bekledim, sen yoktun Binlerce adım attım bu Akçay/ın sokaklarında Beraber gezdiğimiz her köşeyi, her parkı, her ağacı ezberledim Sevdamıza bulanmış her kaldırım taşında Senin izlerini aradım, sen yoktun Kokun sinmiş evimizin duvarları birer birer üzerime yıkıldı Her bir hücremin acısını yüreğimin derinliklerinde hissederken Beni o enkazın altından çekip alacak ellerini aradım. Özlem şarkılarını ezberledim, kimini bağıra bağıra, Kimini fısıltıyla söyledim, karanlığa haykırdım hasretimi Sesimi duyarsın diye bekledim, sen yoktun Senden gelecek bir tek haberi bekledim Saatler asırlar gibi geldi geçmedi Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen Atışlarıyla açtım, senden başka duyduğum her seste Hep aynı hayal kırıklığını yaşadım, sen yoktun. Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi Karanlığın kucağına uzattım her gece Bir an önce sabah olsun diye Uykunun beni çekip almasını istedim, olmadı Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan Kaç gece sokaktaki ayak seslerini dinledim Gelen sensindir diye, sen yoktun Her yağmurla birlikte hüzünde yağdı Sensiz bu Akçay/ımın üzerine Bulutlar yalnızlığımın işaretiydi benim için Beni ıslatan yağmur olmadı Ben zaten senin özleminle sırılsıklamdım. Hayat merhaba derken bahara Benim gönlüm hep karakışlardaydı, sen yoktun Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi Hep sensiz gemiler geçti limanlardan Gözümden bir tek damla yaş akmadı Onlar sana ait ti sana kalmalıydı Kimselere söyleyemedim acılarımı, Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım Nice fırtınalar koptu yüreğimde, dalgalar dövdü hayallerimi Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım Her gece ay paramparça oldu, Her gece yıldızlar, birer birer düştü sokaklara, Yıldızları saçlarıma takıp gelmeni bekledim Ayı avucunda bana getirmeni bekledim Bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim Sensiz bu zifir karası dünyamı ama sen yoktun. Sami Arlan.. |