DALGIN GÖZLERİNDE BÜYÜDÜ HASRETHer şey o yüreğe işleyen keman sesiyle başladı. Çılgın bir tempo ile çalan Çigan müziği… Duygular coştukça yürekte, yay da coşuyordu tellerde, Görünmez ruhlar raks ediyordu dört yanda, Tepiniyordu çıplak ayaklarıyla bir roman kızı… Uzun eteklerini bir eliyle topluyor, Fildişi rengindeki sütun bacağı savrulan eteklerinden görünüyordu. Nasıl da parlıyordu ay ışığında simsiyah saçları, Gür bir şelâle gibi omuzlarından… Gölgeler içinde oturuyordu bir kadın. Kızıl perçeminde takılıp kalmış gibiydi hâlâ yakamozlar, Usul usul tempo tutuyordu minik ayağı, Gülümsese de dudakları, Elâ gözlerindeki nemle mahzundu yüzü… Keman susmuş, raks eden kız uzaklaşmıştı. Denizin sesine kulak verirken, gökyüzüne baktı, Şu koskoca semânın kanatlarının altında ‘Yalnız değilim’ diye düşündü. O da bakıyor mu şu anda yıldızlara acaba? Denizin sesinde duymak istedi onun sesini, Saçlarında sandı ürperten nefesini, Uzaklardan duyuluyordu yine o keman… Usulca sıyrıldı gölgelerden, Kıyıya vuran köpüklere, sulara doğru Sanki seslenen birine gider gibi Gülümseyerek yürüdü sahil boyunca… Yıldızlara seslendi duyacak gibi, Dalgın gözlerinde büyüdü hasret… Hâlenur Kor |
Hüzünlü bir keman sesi bir şiirde başka ne anlatılır ki .
Yüreğe ve kaleme sağlık