DELİ NECMETTİN HİKAYELERİmis gibi begonya kokardı evimin bahçesi taa aşağı mahalleden gelip geçerken kapımdan deli Necmettin ’in iç giderdi benim ayağımda naylon terlikler kenarı nakışlı şıpıdık şıpıdık tozu dumana katıp çimenlerin arasından geçip bir de çiçekli beyaz tülbenti tutturuvermişim yalandan saçlarımın üzerinden rüzgar rüzgar deli Necmettin’e inat girivermiş uçlarından dağıtıvermiş dalgasını bir o yandan bir bu yandan ohh bende nasıl bir bahar havası beyaz dişlerimin arasında çiğnerken kocaman damla sakızı veresiye yazdırmışım üstelik bakkal Mustafa ya kaçmadık ya öderiz elbet parasını tarçınlı tarçınlı üstelik her seferinde burnumun üstünde patlayan aynı baloncuk her seferinde bendeki aynı gülücük geçerken deli Necmettin kapımdan kesiveriyorum ayşe kadının çamaşır ipini ardından dolanıyor siyah makosenlerine beyaz çarşaflar sendeliyor da düşmüyor garibim basarken topuklarına içim gidiyor içim gidiyor da deli Necmettin’e delilik onda kalsın Gülnur Ateşoğlu |
Necmeddin; Dinin yıldızı demektir. (Bu şiirinizde deli ismi)
Gaffur: Günahları örten, bağışlayıcı. Mağfireti çok Allah'ın ismi ( Deli gaffur - Avrupa yakası, salak gaffur-Yadigar Kuzu)
Şaban : Mübarek üç ayların ikincisi. (İnek Şaban)
Recep: Mübarek üç ayların birincisi. (Recep İvedik)
Ramazan : Mübarek üç ayların üçüncüsü. ( İnek Şaban'ın kurnaz arkadaşı)
Mükremin : İkram olunmuş, ağırlanmış. ( Mükremin Çıtır. Kabadayı, işsiz, görgüsüz bir tipleme)
Kadir: Kudret sahibi ( Deli Kadir - Kadir İnanır mafya babası / Hallederiz Kadir- En son babalar duyar)
Behlül: Çok gülen. Hayır, sahibi, çok iyi adam. (Zinacı tiplemesiyle sevdirilmeye çalışılan bir ahlaksız. Aşk-ı memnu)
Hafız: Esirgeyen, koruyan. Ayrıca Kur’an-ı Kerimi ezberleyen kişi. (Kabak Hafız-hanımın çiftliği)
Mehdi: Doğru yolda, hidayete ermiş olan. ( Pars Narkoterör’de vatansız uyuşturucu tüccarına verilen isim)
Mennan: Çok lütufta bulunan. (Hayat Bilgisi'nde düzenbaz, uyanık, yalancı, okul hizmetlisinin adı.)
Ferhunde: Mesut, saadetli, mübarek. Uğurlu. ( Yaprak Dökümü'nün uğursuz gelini)
Kerim: Allah’ın isimlerinden biri. Kerem sahibi. Her şeyin iyisi, faydalısı. (Fatmagül’e tecavüz eden adam)
Abdül: Allah’ın kulu. ( Elveda Rumeli’de Manastır Valisi Mazhar Paşa’nın şımarık oğlu.)
Zühtü: Dünyaya itibar etmeyen. (Düriye’nin Güğümleri'ndeki yalancı koca)
Amina: Muhammed aleyhisselamın annesinin ismi. Emin olan. Kalbinde korku olmayan kadın. (Öyle Bir Geçer Zaman' kide bir militanın adı.)
Kudret: Allah’ın sıfatlarından biri. (Aşkın Şenol’un Nuri dizinde canlandırdığı acaip zabıta)
İsmail: Peygamber ismi. (Çocuklar Duymasındaki sapık müdür).
Fatma: Sevgili Peygamberimizin kızı. Fatıma anamız. (Hamamböceği kast edilirken kullanılır.)
Daha çok var da bu kadarı örnek olarak yeter.
Yüceltilen isimler de var elbet: Rüzgar, Demir, Toprak, Hasret, Reyna, Kumru, Kobra, Su, Direnç, Zenan, Orçun, Ateş, Mira, Manidar, Bersan, Gülbin, Biricik, Heves, Pırıl, Pamuk, Ezel, Sekiz, Fincan, Pertev, Seymen, Fındık, Gümüş, Çınar, Memati...
Görüldüğü gibi hiç birisinin manasının din ile alakası yok.
SİZİN ART NİYETLE BU İSMİ KULLANDIĞINIZI DÜŞÜNMÜYORUM ANCAK KÖTÜ VE İTİCİ TİPLEMELERDE KULLANDIĞIMIZ İSİMLERDE, SORUMLULUK BİLİNCİ GEREĞİ BİRAZ DAHA HASSAS DAVRANMAMIZ GEREKİYOR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.