ölçü
Bir an’dır ölçüsü var’ın ve yokun
Hazırdır zamanın içinde pusu Ne zaman ruhuma erişse kokun Başlıyor içimde an’ın korkusu Bakma şu geceyi bizar eden ah An kadar sürecek bir sabah için Bakma şu hasretle beklenen sabah Umuttan sürülmüş bir eyvah için Gözümde yorulmuş bir heves inler Hep aynı duadır yüreğimdeki Ellerim bir niyaz ile serinler Ellerim yanarken yanmak da ne ki Henüz doğmuş bir bebeğin koynudur Hayaline gözyaşıyla dokunmak Akibeti ölüm ile aynıdır Seninle yazılıp sensiz okunmak En yakın, en uzak olur ya birden Ellerin asılı kalır havada Acıdır en acı, en tok zehirden Sözleri çaresiz bırakan veda Kirlenmiştir artık hemen her kıyı İmanın sırtında yüktür gururum Karanlıkta yitirdiğim Tanrı’yı Sevdiğimin gözlerinde bulurum Israrla ışığa koşar böcekler Aydınlık, nicenin kıyametidir Ölüm bir sabahın içinde bekler Ayıklar gecenin cürmünü bir bir Bir an’dır ölçüsü var’ın ve yokun Hazırdır zamanın içinde pusu Ne zaman ruhuma erişse kokun Başlıyor içimde an’ın korkusu Faruk Atli. |