Düşündükçe İçim Sızlar, Yüreğim Kan Ağlar!Yar… Bir vakitler Nezaretteydim, Suçsuz bir ahvalin kadrindeydim Kimi dinlesem, kolluk kuvvetinin celalini Anlaya bilsem hiç gam olmayacaktı vecdimden Apar topar almışlar ve kelepçeyi bileklerime Takarak soluk soluğa bırakmışlardı Demek ki nefsi müdafaada bulunmam suç Telakki edilmiş yapılan şikâyetle görevler verilmişti Dayak mı yemeliydim, Gecenin karanlığında görünmemeliydim Dinletemedim, üç kişi saldırmış, Kim oldukları dahi Anlaşılmadan kavga başlamıştı Her ne kadar darp edilen bizzat Ben olduysam da şikâyet etmedim, El hak merak etmiştim Nihayet gücümüz nispetinde ve elimizden Geldiği ölçüde korunmaya çalışırken de üzmüşüz Polis memurları Bir şeyler yazdılar, O an ayakta kalmamı sağladılar Bir hınç içinde temaşa ediyorlar, Şikâyet edenleri taltif ederek Keyifli bir şekilde ağırlıyorlar Boğazım kurumuştu, etrafıma bakındım, Bir bardak su aradım, hayli sıkılmıştım oyalıyorlar İmzala şunu diye emrettiler, ne yazılmıştı Bakmama izin vermediler, güvenmiyorsun dediler Haydi, kalk Nezarette kalacaksın Diye, ezayı ikram ettiler O an ne yapmalıydım pek Kestiremiyordum, zihnimin Tarumarlığında nefesleniyordum Annem, babam duymasınlar istiyordum, Biçare adına umut içinde Hakka iltica ediyordum Demek ki külli iradeden nasibimiz Gün yüzüne çıktı diyerek kendime teselleme getiriyordum Nezarethane Çok pisti, penceresi Demirli, camları kırıktı Ne kadar soğuk varsa bizzat Bizimle beraberdi, üç beş Çulsuz garipler o an yerlerdeydi Neydi suçları bilmiyordum, solgun Ve bitap hallerini fark ediyordum, uyku halindelerdi Sanki kolluk kuvvetleri hâkimdi, diledikleri Nispette dayak ve işkenceler bizler için revaydı Aç ve Susuzluk adına her şey Yanımızdaydı, kim zanlıydı Hak ve hukuk vesayet içinde soluyanlar İçim mi vardı, hakkı gasp edenler zamanıydı Yargılama erki ne kadar şeffaftı, birçok Yargıcın ihtiyaçlarını dahi zenginlere ısmarlanmıştı Heyhat demek bize kalmış, aczi yet içinde Bulunmak ibret için sınavmış, çile kime adanmıştı Sabaha Yakın bir zamandı, Polis copuyla içeri daldı Nazarları çok manidardı, Yargılamadan önce elden geçirmek Onlar için sanki vuslattı Yerde yatan garipleri tekme Tokatla fevkalade bir şekilde hırpaladı, Daha sonra bana baktı Bir şeyler arıyor, başlamak için fırsat kolluyordu, Hayli şişman ve talimsiz olan bir varlıktı Copu Kaldırdı, vurmak için Yeniden suratıma baktı O an ve kalbime düşen zamanda Hıncım artmış, gözüm Karamıştı, konuşmak kalmıştı Sakın ha, asla böyle bir şeye yeltenme, Şayet zanlıysam dahi hüküm verme dedim durakladı Hakkımı bir yerde bırakmam, elimden gelen Neyse ardıma koymam diyerek gözlerine baktım Herhalde Vazgeçmişti, gömleğini Düzelterek nezaretten çıktı Fakat diğer zanlıları öylesine Dövmüştü ki, içimin parçalanması neleri yaşatmıştı Yıl 1978, sabah nihayet bin sabırla vuzuha ermişti, Perişanlık içindeydik yanımıza kar kaldı Haydi, gidiyoruz diye seslendiler ve bir arabaya Bindirerek adliyeye götürdüklerini anladık Epey zaman Bekledik, nihayet vakti Saati gelmiş ki içeriye alındık Karşımda hayli yaşlı bir hâkim vardı, Adeta uyku halinde ki nazardı, hiç bir şey sormadı Kol hareketiyle kolluk kuvvetine demek ki Anladığı lisanıyla meramını anlattı, kapı aralandı O an suçsuz olduğum anlaşıldı kanaatiyle, Mütereddit bir şekilde polise baktım ki alaycıydı Cezaevine Gideceğiz, şimdi evinizden Yatak yorgan alınacak dedi İçim kan ağlamıştı, annem Ve babama nasıl anlatırdım, İçinden çıkılmaz bir hal almıştı Ne yapmalıydım, hak ve hukuk adına Nelere sahiptim farkında mıydım, umutlar solmuştu Bir tarihte yaşanışmış olaydı, aylar sonra beraat ettim, Nihayet masumluğum anlaşılmıştı Mustafa Cilasun |
zalim olmaktansa mazlum olmak ehvendir
acısı hissedilen bir anı
bir daha böyle bir olayı yaşatmasın mevla