YUNUS'TAN BUGÜNE.Gönüller sultanı, Yunus pirimdir. Sözü Türkçe özü, Allah pirimin. Şiirleri, emek ile ilimdir. Medarı iftarı, Eskişehir’imin. Sözlerin sultanı, hanıdır Yunus. Ezilen kullara hamidir Yunus. Fakirin yoksulun canıdır Yunus. Az olsun çok olsun kanidir Yunus. Bir dilim ekmeğe, şükreder gezer. Kötülükten uzak, yürekten yazar. Bal damlar dilinden, kelamı süzer. Yetim hakkı yemez, yiyene kızar. Bazen yoldaş olur, iki dervişlen. Hak hakikat için, öğütler verir. Dervişler yemek yer, ulu ermişlen. Yunus gönül eri, ermişi bilir. Devrinin kutbudur, Mevlana gibi. Tapduk ona oğlum, Yunus Emre der. Hacı Bektaş Veli onun nahibi. Yunus diyar diyar, Hakk için gezer. Hani şimdi nerde, Hakk erenleri. Allah deyenlerde, bol olur riya. Yunus unutulmaz, çok sevenleri. Bunlar hakkın kulu, dindarlar göya. Tınazla ayrılır, boş ile dolu. Türkmendağlı derki, boş ver şunları. Mala mülke tapmaz gerçek Hakk kulu. Rabbim Allah bilir, doğru kulları. HİLMİ CAN. TEMMUZ.2013. (3998) |
இܓSelâm sana இܓ
.
.
.
இܓBayrak இܓ
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat ASYAஇܓ
இܓİlim İlim Bilmektir இܓ
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendin bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir
Okudum bildim deme
Çok taat kıldım deme
Eğer Hak bilmez isen
Abes yere gelmektir
Dört kitabın mânâsı
Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin
Bu nice okumaktır
Yiğirmi dokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Mânâsı ne demektir
Yunus Emre der hoca
Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir
Yunus EMRE இܓ
இܓBişr-i Hafî'ye, bu ilime, yüksek derecelere nasıl kavuştun diye sorduklarında. "Az yemekle" deyip, "Yiyip gülen ile, yiyip ağlayan aynı olmaz" buyurdu.
இܓBirgün Bişr-i Hafî'nin eşyasını çaldılar. Ağlamaya başladı. Fudayl bin İyâd "Mal için ağlanır mı?" deyince, "Mal için değil hırsızın günah işlediğini, kıyâmet gününde bunun azabını çekeceğini düşünüp ağlıyorum" dedi.
Büyüklerden bir zât anlatır. Bişr-i Hafî'nin yanında idim. Hava çok soğuk idi. Gayet ince giymiş, titriyordu. Yâ Ebâ Nasr bu havada çok kalın giyerler, siz giydiklerinizi çıkardınız dedim. "Fakîrleri hatırladım. Malım, param yok ki onlara yardım edeyim, istedim ki, benimde onlar gibi olup, yardımlarına koşayım" dedi.இܓ
இܓBilâl el-Havas şöyle anlatır: "Birgün Sina çölünde yürüyordum. Yanımda bir zât belirdi. Kimsin deyince, "Kardeşin Hızırım" dedi. Sana suâl sormak istiyorum deyince; sor dedi. "İmâm-ı Şâfiî hakkında ne dersin?" diye sordum, "Dünyâdaki dört büyük âlimden biridir" diye cevap verdi. "Ahmed bin Hanbel hakkında ne düşünürsün?" dedim. "Sıddîk (doğru, samîmi) bir zâttır" dedi. "Bişr-i Hafî hakkında ne söylersin?" deyince "Ondan sonra onun gibi bir zât gelmedi" dedi. இܓ
இܓZüleyha ‘nın Tövbesi
En Az Yusuf ‘un Yüzü Kadar Güzeldi… (NEY sf.)இܓ