ANTİK/ACI !
Ne çok anı biriktirdim
Unut diyorlar sana acı verenleri Yalnız mutlu anlarını hatırla Duygusuzlar bilmiyorlar mı ? Unutmak için hafızanı kaybetmek gerekir Oysa ben hepsini hep sevdim Rüzgar esiyor Sahrada efil efil Benim , benim hafızamsa bir fil Anılarım geçmişime delil Geleceğime ise kefil Girince beynimin odalarına Hepsi eşsiz birer parça enfes Bir sonraki parçayla biraraya gelince dudaklarım İşte o zaman alıyorum doyumsuz nefes Bir başka odaya geçerken şaşırıyorum Altın kafesler var içerisinde çeşit çeşit kuşlar İlk bakışta cezbedici güzellik gibi görünsede Dayanamıyorum salıyorum bütün kuşları Kanat çırpıyorlar özgürlüğe Semaya süzülürken biran durup bakıyorlar minnetle Gidin diyorum gidin ve tadına varın varoluşun Biraz daha ilerlerken odalarda En çok istediğim yerdeyim burayı çok sevdim Engin bir Okyanusa dalıyorum ,suyu ten sıcaklığında Önce üzerimdeki giysilerden sonra topraktan soyunuyorum Ayağıma çocukken bir numara büyük gelen Büyüdüğümde ise bir numara küçük gelen ayakkabılardan sıyrılıyorum Bir balık hoşgeldin diyor anlıyorum Ses midesinden geliyor birkaç damla yaş akıyor gönlümden Karışıyor derya ya bir yerlerde tuz gölü oluyor İniyorum daha da derine duru ,berrak su Dibi pırlanta ,inci karışımı parıldayan kum Riya yüklü mahluklar hani bir kaşık suda boğuluyorduk ? Herşey hepinizden vazgeçtiğimde başladı Artık hiç bir şey vazgeçilmezim değil Kendime yolculuğum ebediyyete Huzur içerisinde huzura doğru ilerliyorum Bir gün gelip ulaşınca doyuma (doğum) İşte O vakit kendimdende vazgeçeceğim ... Feruzan KÖPRÜBAŞI |
Biçim olarak da biçem olarak da çok güzeldi.