ESKİMİŞ GÖKKUŞAĞI
En olmayacak günde geldin tazeledin gönlümü
Alıp kaldırdın beyhude gülüşlerimi düştüğü yerden Sevilmekten eskimiş gökkuşağı gibi hissettim kendimi Dokunduğum her yerde seni hissediyorum Hayallerimin meltemlerine hapsettim seni, Süzülüp kahrımdan kalbime doğru Uzaktan seviyorum seni, kokunu alamadan, Sürgün günlerimde seni özlerken Seni alıp uzaklara giden gökkuşağı treni Yorgun yağmurlar gurbetlere kavuşuyor Gözlerini kapayınca açmak istemezsin Dönüp dolaşıp değmesinler hayallerime Zaman götürürken aşkın hasatlarını Sürgün treninde hasta düştüm gurbette Gönlüme hazan renkli gökkuşağı düştü Beyhude aşklarla geçerken ömrüm Sahil kahvesinde aşkın semaveri yanıyor Kalbimin rıhtımını hasret kasırgası kuşatmıştı Akasya ağaçlarında meltemin ıslıkları çalınıyordu Derbeder aşklar rüyanın kadife mevsiminde Semaverin gönül ateşi kalbin kanserine düşmüş Zamanın gülüşleri sahipsiz bakışlarda soluyordu Kır kahvesi lavanta harmanına uğramıştı Bulut kervanları denizin yamacına yaslanıyor Artık gurbet treni kalkmış istasyondan Meçhule gidiyor rayların çığlığında Hiç umudu yokmuş gibi ağlaşarak yol alır Sürgün sevinçler kalbimde külleniyor Senden son mektup geldi mahpushaneye Aşkın bütün çiçekleri açmış mektubunda Zarfından bergüzar fotoğrafın çıktı Bahar gelmişti mahpushane günlerime |
En olmayacak günde geldin tazeledin gönlümü
Alıp kaldırdın beyhude gülüşlerimi düştüğü yerden
Sevilmekten eskimiş gökkuşağı gibi hissettim kendimi
Dokunduğum her yerde seni hissediyorum
Hayallerimin meltemlerine hapsettim seni,
Süzülüp kahrımdan kalbime doğru
Uzaktan seviyorum seni, kokunu alamadan,
Sürgün günlerimde seni özlerken
Seni alıp uzaklara giden gökkuşağı treni
Yorgun yağmurlar gurbetlere kavuşuyor
Gözlerini kapayınca açmak istemezsin
Dönüp dolaşıp değmesinler hayallerime
Zaman götürürken aşkın hasatlarını
Sürgün treninde hasta düştüm gurbette
Gönlüme hazan renkli gökkuşağı düştü
Beyhude aşklarla geçerken ömrüm
Sahil kahvesinde aşkın semaveri yanıyor
Kalbimin rıhtımını hasret kasırgası kuşatmıştı
Akasya ağaçlarında meltemin ıslıkları çalınıyordu
Derbeder aşklar rüyanın kadife mevsiminde
Semaverin gönül ateşi kalbin kanserine düşmüş
Zamanın gülüşleri sahipsiz bakışlarda soluyordu
Kır kahvesi lavanta harmanına uğramıştı
Bulut kervanları denizin yamacına yaslanıyor
Artık gurbet treni kalkmış istasyondan
Meçhule gidiyor rayların çığlığında
Hiç umudu yokmuş gibi ağlaşarak yol alır
Sürgün sevinçler kalbimde külleniyor
Senden son mektup geldi mahpushaneye
Aşkın bütün çiçekleri açmış mektubunda
Zarfından bergüzar fotoğrafın çıktı
Bahar gelmişti mahpushane günlerime
Ha ri ka.................
Yürek sesin hiç susmasın üstadım
Beğeni ile okudum ...............
___________________________Saygılar