DİNDAR İKEN ATATÜRKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Misafir Kalem
Furkan Talay 22 Temmuz 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Atatürk ve Ramazan-ı Şerif Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında öncü olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yıllardan beri dinsiz olarak tanıtmaya çalışan ve bizi tarihimizden uzaklaştırmaya gayret gösteren gruplar bu faaliyetlerini sürdürüyorlar. Türk milletinin maddi manevi zor dönemler geçirdiği bu dönemde yazılarında, sempozyumlarda, konferanslarda, Atatürk’ün dindar kişiliğini ortaya koyup milletimize Atatürk’ün 7 yaşında Kur’an-ı Kerim’i hatmettiğini, 8 yaşında hafız-ı kelam olduğunu, Cumhuriyet tarihinde hutbe irad eden tek cumhurbaşkanı olduğunu, annesi Zübeyde Hanım’ın dindarlığından dolayı Molla lakabının olduğunu, Atatürk’e düşman olanların İslam adı altında ajanlık yaptıklarını ve birçok gerçeği bize anlatan lider Prof. Dr. Haydar Baş’tır. Biz de bu yazımızda Gazi Mustafa Kemal’in Ramazan aylarına ne kadar önem verdiğini incelemeye çalıştık. Atatürk, Ramazan aylarındaki manevi havadan etkilenmiş, oruç tutmuş, oruç tutanlara kolaylıklar sağlamış, onlara büyük saygı duymuş, daha sıkça Kur’an okumuş veya özel hafızına Kur’an okutarak dinlemiş, akşamları hafız çağırtarak onlarla Kur’an ve din sohbetleri yapmıştır. Şimdi biraz da tanıklara kulak verelim… Atatürk’ün yardımcısı Cemal Granda hatıratında Ramazan aylarında Atatürk’ü anlatıyor: “Atatürk’ün çok sefer Mevlit dinlediği olurdu. Miraç bölümünde, ’Gerçeklere çıktı Mustafa’ denince gözleri yaşarırdı. Atatürk Ramazan aylarında Dolmabahçe Sarayı’na gelen ve oruç tutan misafirlerine özel ilgi göstermiş; iftar sofrasıyla bizzat ilgilenmiş, ibadet etmek isteyenlere yer göstermiştir.” Atatürk’ün kızkardeşi Makbule Hanım da şunları söylemiştir: “Her Ramazan’ın bir günü ve ekseriyetle Kadir gecesi bana iftara gelirdi. İftar sofrasını tam eski tarzda isterdi. Oruçlu olduğu zaman iftara başlarken dua ederdi.” Atatürk’ün Ramazan ayında kızkardeşi Makbule Hanım’a, “Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme” diye hatırlatmada bulunup, hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içinde para verdiği bilinmektedir. Atatürk’ün özel hafızı Hafız Yaşar Okur, Atatürk’ün Ramazan aylarındaki davranışlarını şöyle gözlemlemiştir. “… Ramazanların Atam için çok büyük bir önemi vardı. Ramazan gelir gelmez ince saz heyeti Çankaya Köşkü’ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazdı. Sadece beni yanına çağırır, Kur’an-ı Kerim’den bazı sureler okuturdu. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşu içinde dinlerdi. Ramazanlarda bir ay müddetle Hacı Bayram-ı Veli ve Zincirlikuyu camilerinde şehitlerin ruhuna hatm-i şerif okumamı emrederlerdi. O günlerde civar kasaba ve köylerden gelenlerle cami hıncahınç dolardı.” Bunlar sadece birkaç örnek. Görüldüğü gibi, Atatürk’e dinsiz diyenler aslında büyük ihanet içerisindeler. Atasına, geçmişine sahip çıkmayan vatanına asla sahip çıkamaz! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü gerçek olarak milletimize tanıtan Prof. Dr. Haydar Baş’a bu gerçekleri ortaya çıkardığı için iftira ve karalama kampanyası başlatan zihniyet, o zaman da Atatürk ve silah arkadaşlarına hain fetvası veriyordu. (Kaynak: Sinan Meydan: Atatürk ile Allah Arasında).
Anadolu mazisi, dost ve düşmanla dolu
Kahramanı bir güneş, yıldızlıdır sağ solu Dindarı var tertemiz, dincisi var çok hain Mustafa Kemal yoldur, yolu Allah yolu. Kur’an-I Kerim bilir, daha küçük yaşlarda Molla Zübeyde vardı, taçtı dindar başlarda Sahte dindara inat, Atatürk’ü doğurdu Vatan için savaştı, yaz-kış dağla taşlarda. Ramazan ayı gelir, toplu iftar verirdi O masmavi gözlüydü, kalbe güven verirdi Dolmabahçe Sarayı, şahittir bu tarihe Vatan hainleriyse, hain fetva verirdi. Sahte dindar türedi, düşman sarmışken bizi Yurt satıldı düşmana, fetvalar oldu dizi Dindar iken Atatürk, dinsiz ilan edildi Gerçekse çok başkaydı, tarih bilir bu gizi. |