Papatya Mavisi
Onu ilk rıhtımda gördüm hafif rüzgarlı bir bahar akşamıydı
Ellerinde çok sevdiğim papatya vardı, duygusuzca yaprakları koparılan Uzaktan izledim onu, saatlerce hiç yerimden kalkmadan Öyle kaptırmışım ki kendimi içmek için aldığım kahvem buz gibi olmuş Saatler sonra oturduğum banka bir başkasının oturmasıyla farkettim Oysa o kahvemden daha da sıcaktı, içimi yakıyor gibiydi Ama o çok sevdiğim güzelim papatyaları öldürüyordu tek tek! Tanışmalıydım ama nasıl? Aslında kızdığım noktadan vuracaktım onun kalbini Papatyadan! Deli cesaretimi toparlayıp yanına gittim titret ve ürkek bir ses tonuyla Merhaba diye seslendim Ufuklara dalan gözleriyle ağır ağır baktı bana Bana mı seslendiniz der gibi Evet tam size, ellerinizle öldürdüğünüz papatyalar dedim Cümlemi bitirmemiştim ki hemen konuştu! Onlar benim aşkım, sadece doğru olanı arıyorum diye yanıtladı O an kelimeleri yutkunmaya çalışıyordum güzel gözlerine bakarak Heyecanımın tavan yaptığı o andan sonra papatyan olabilirim cümlesi döküldü dudaklarımdan İstem dışı olan bu hareketimin tek bir açıklaması olabilirdi Oda sevgiydi! Paylaşınca çoğalıyor,çoğaldıkça güzelleşiyor gibiydi Nemli gözleriyle ufuklara dalıyordu yine hiç konuşmadan Yanına oturdum saatlerce tek kelime etmeden ufuklardaki mavi dalgaları izledik Biran varlığımdan sıkılmış olmalı ki adın nedir diye sordu Sarı papatya dedim, aksi suratında bir tebessüm oluştu Mutlu görünüyordu, aslında her kadın gibi mutsuzdu Sadece mutluluk rolü üstlenmişti aciz bedeni Nedenini soramazdım çünkü anlatacaklarını duymak istemiyordum Belkide banada ağır geliyordu kim bilir ki.. Panik halinde oturduğu yerden kalkıp şimdi gitmeliyim sonra tekrar gelirim demişti.. Ayışığının parıltısında karanlıklara karışmasını izledim rüzgarlı bir bahar akşamında Aslında hiç gelmemişti, hiçte gitmemişti.. Kalkıp giden sadece korkularıydı.. |