BİR GAFLET UYKUSUNA DALMIŞ BÜTÜN İNSANLAR
Mezarlığa giderken başörtüsü takıyor
Komşular şaşkın halde hep onlara bakıyor Saçlar boya tırnaklar oje parfüm kokuyor Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Ne gerek var namaza kalbi temiz insana Oruç tutmak bağnazlık zulüm değil mi cana Trabzon’dan Mersin’e İzmir Ankara Van’a Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Çekmişler krediyi faize helal diyor Hak hukuk unutulmuş yetim hakkı yeniyor Söz senetlikten çıkmış yalan normal deniyor Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Akrabalık bağını koparmışlar ip kopuk Moda takip ediyor bir karış yüksek topuk Büyük küçük tanımaz konuşur abuk subuk Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Oğul babadan dertli kız tanımaz anayı Gelin saçı boyalı unutmuşlar kınayı Modacı karar verir giydiğine onayı Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Bolluk içinde bolluk şikayet ediyorlar Aldanmışlar varlığa nereye gidiyorlar Din ve iman deyince hadi ordan diyorlar Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Ecnebi görünümlü kız kızan avrat uşak Kültür nedir bilmiyor şu bizim yeni kuşak Dizilerden fırsat yok beş dakika konuşak Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Komşuluk bitmiş zaten kalmamış selam veren Apartmanda yabancı yok birbirini gören Miras peşinde gezer hasta yanına giren Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insanlar Cami öksüz ezanlar yetim kalmış inliyor Sokaktaki köpekler huşu ile dinliyor Babamın şu sözleri kulağımda çınlıyor Bir gaflet uykusuna dalmış bütün insankar ...................................Ustaoğlu |
Şimdi Âhir Zaman'da yaşıyoruz sanırım. Öylesine bir hengâmenin içindeyiz ki...daha beterinden Mevlâm muhafaza eyleye..
Özel televizyonların yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı yıllarda bir televizyon kanalında seyrettiğim bir haberi hiç hafızamdan silemiyorum: Bir caminin arka plânda göründüğü bir dış mekânda, camiden çıktığı belli olan sakalı ağarmış ve başında takkesi olan bir zata televizyon muhabiri soruyor; "-Amca, şeriat ile yönetilecekmişiz, ne diyorsun?" Amcanın cevabı: "-Hâşâ, istemem."
Peki, şimdi durum farklı mı?
Kullandığımız kelimelerin içi boşaltılıp gerçek anlamlarının yerine farklı ve bize kötü tanıtılan anlamlar ikame edilmedi mi?
Müslümanlığın eş anlamlısı olarak irtica, mürteci, gerici, yobaz... kavramları montajlanmadı mı?
Örtünmek ya da baş örtüsü kelimesini duyanın aklına hemen türban kelimesi gelmiyor mu? Örtünmek sadece türbandan ibaret olarak görülmüyor mu? Veya şöyle sorayım, türban kelimesi ile tesettür kelimesi özdeş hale getirilmedi mi? Tesettür dendiği zaman da özgürlükleri kısıtlamak şeklinde bir algı oluşturulmadı mı? Özgürlük kelimesinin karşılığı olarak sadece cinsiyetin ve nefsanî hazların tatminine özgürlük serbest, nefsin terbiyesine mahkûmiyet hükmü ikâme edilmedi mi?
Sorular çok...
Bizi biz yapan,bizi müslüman olarak yaşatacak olan, müslümanı ehl-i salîp karşısında güçlü kılacak olan ne kadar kavram varsa hepsinin içini boşaltıp kof bir nesil yetişmesine katkı veren şer cephesinin başarısını gördükçe bir müslüman olarak kahrolmamam mümkün mü?
Kahroluyorum, kahroluyorum, kahroluyorum.....
Meded Yâ Hakk!