Sen geldin ya!
Sen geldin ya!
Ne sisler bulvarında ölürüm, ne de Barakmuslu mezarlığına gömülürüm, artık ne Ağustos engeller çıkmamı, ne de ağrısı İstanbul’un. Biraz Attila İlhan, biraz Cemal Süreya, biraz da vole atalım dimi! Orhan Veli tadında… Hep auta gitmesin şutlar, Biraz da gol olsunlar. Hem de doksandan… En sonunda, Metin Oktay gibi, deldim ağları, ve kırdım şeytanın bacağını. Buldum mutluluğu, seninle huzuru, şampiyonluğu. Sen geldin ya! Ne bir yeri özlerim, ne de İstanbul’u gözlerim. Kuş olur uçar sözlerim. Öyle manalı öyle güzel ki gözlerin, canı çıksın İstanbul’un, adı çıksın her doğrunun, kanı çıksın uzaya yolculuğun, sadece senle olsun sonsuzluğum… Ama hep uyuyarak gitmeyelim yolu. Hiç düşünmeyelim olmayacak sonu. Belli değildir dünyanın sağı solu. O bizle oynayacağına, biz mutlu olup ona atalım golü! En sonunda, Metin Oktay gibi, deldim ağları, ve kırdım şeytanın bacağını. Buldum mutluluğu, seninle huzuru, şampiyonluğu. Sen geldin ya! Ben iki kere geldim sana, kucak dolusu aşkımla. Her gün tomurcuklanacak, her geçen gün açacak gülümüz. Ve de hiç düşmeyecek yüzümüz. Aşkın zincirindeyiz, kopmayacak hiç kilidimiz. Çünkü büyük bizim sevgimiz… Ama sakın ha bölmeyelim ekmeğimizi, ortadan ikiye hayatı şöylelelemesine… Görmeyelim her beyazın üstündeki kiri. Ve hep bilir adımla gidelim her yere… En sonunda, Metin Oktay gibi, deldim ağları, ve kırdım şeytanın bacağını. Buldum mutluluğu, seninle huzuru, şampiyonluğu. Sen geldin ya! Evet geldin. Tam da şimdi geldin şiirin üzerine. Ve biz yan yana büyüdükçe, bu şiirde uzayacak böyle. Her senle geçen yıla, her ömrüme ömür kattığında, aşkımız iyice gidecek sonsuzluğa. Çünkü bizim sevdamız gerçek hayatta… Benim baktığım gibi sende hep bak bana. Kırpmayalım kirpiklerimizi zamana. Ve biz böyle bir aşkla yaşadıkça, ne kıyamet ne de cehennem yaşamayız sonunda. En sonunda, Metin Oktay gibi, deldim ağları, ve kırdım şeytanın bacağını. Buldum mutluluğu, seninle huzuru, şampiyonluğu. Şimdi ey başını, öpeyim alnından, helalimsin diyeyim, seviyorum seni diyeyim, gerçekten bitmeyecek diyeyim. Şimdi ver elini, ver elini ki sevdiğini bileyim, beni özlediğini bileyim, beni bırakmayacağını bileyim. Hadi sende benim sana dediğim gibi, seni seviyorum de bana, de ki; Metin Oktay gibi, deleyim ağları. Ve harbiden kırıyım şeytanın bacağını, daha çok mutlu olayım, huzurla dolayım, sonsuzluğu tadayım, seni yaşayayım… Uğur İNCEKARA Yazım Tarihi : 2010 |