BEN GİBİ
giderken....
beni en çok yoran, geride bıraktığın hüznünün gölgesi oldu. kendimi sokaklara vurdum. deliliğimi de aldım yanıma yoldaş olsun diye bana. en afilli küfürlerim de hemen dilimin ucunda. şaçım başım darmadağın, boyayı unuttu yüzüm en sevdiğim aynalara bile küstüm. en çok ta gülüşümü severdin... bak....! gamzem de yok artık. dağıldım....! en derinden bağırıyor acılarım. öyle bir batıyor ki yokluğun kalbime nefesim kesiliyor, canımı öyle bir yakıyor ki, inan ki ölesim geliyor...! ___ ölmek o kadar kolay mı? şimdi küçücük bir çocuk olsam, sek sek oynayıp, ayaklarımın altında bütün acılarımı parçalasam, hiç unutmamış gibi yeniden kahkahalar atsam, yeniden yeniden yeniden hayata başlasam... olmaz mı be adam....! Ahh...şu geceler yok mu geceler...! tüm yoksunluğumu içinde saklayan, her gün ama her gün bana hatırlatan geceler... kurulmuş saat gibi, uykularımı bölen karabasanlar gibi, kalbime defalarca saplanan bıçak gibi öldürmüyor işte öldürmüyor; bu yokluğun bana yalnızca azap veriyor. ____ölmek bu kadar kolay mı? defalarca ’’Hoşçakal’’ dedim sana ama, gidemedim ki...! ayyaş oldum, tiryakin oldum o içime çektiğim kokunla bir çaresizlik kaldı ellerimde azıcık umut koydum onun da içine şimdi biraz uyumak istiyorum. en güzel masalımı alıp elime, satır satır seni bitirmek istiyorum. gözlerim değerken kelimelerine, yaşlarım dokunmalı /Ben gibi/ her birine ____söyle şimdi be adam...! ____ölmek mi daha zor? yoksa, yaşamak mı? /NergizA/ |