Gönlün Firkati, Ruh Suhuletle ArınmalıYar… Bilmem ki Neden hor bakarız Bin bir sancı İçinde zanla yol alırız Aklı ve irfanı niçin umursamayız, Kendi halimize bakmayız Her fırsatta Temize çıkmak için Takiye yaparız, Kul olmayı biz ne sanırız Şahadet Etmek, nasıl bir ikramdır Hidayet mertebesine Nail olmak insan için ne manadır Rüzgârın elleri yüreğin Tellerine dokununca, sine Sevince nail olunca ne aladır Ruhun zümrüt tepeleri vardır, Mutmain olmuş nefes için En güzide seyirdir, akıl için vuslattır Hak ve Hakikat gönlün sevdasıdır Kulun nereye Ve kime ait olduğunu İdrak etmesi nasibi ihsandır Aklın ve azmin, Vicdan ve dimağın iradeye İstikamet vermesi, Zafiyeti terek etmesi murattır Umut kalbin namütenahi aşkı, Gözyaşlarının farkı, Yakarmanın takvası, bilginin Muştusu olmak adına fırsattır Hangi Viran kapıya baksam Bir zamanların Sayfalarını sessizce aralasam Ruhuma hüzün bahşeden İbretleri bin keder İçinde dostlara yazsam Gönlümse sürur hissedip bahtiyar Olacağım, rahatlamanın Farkına varacağım Terki nefes etmeden, Ecel ruhuma seslenmeden, Hüzün sinemde Demken nasıl yakaracağım Artık Gönül sevdası Bir başka yaşanıyor Ne kadar heves varsa edebin Rahlesine koşuyor ve sual ediyor Ne Araf’ın ve Ne de berzah’ın haşyet zerk eden Mütehassıslığı sineme sızı veriyor Varlık Hakta kendini buluyor, En yakınlar uzaklaşıyor, Hevaya koşanlar, delilik zannediyor Mustafa Cilasun |