HASRET KARAYI DOĞURDUBir yalnızlık bulutu Sararken gönül dağlarımı Müthiş bir acı düğümlenir boğazıma Şu penceresinden trenin Çıkarıp baksam başımı Seni görsem ‘’Gitme gel’’ deyişini duyabilsem diyorum Heyhat Uzaklarda kaldı o istasyon Binlerce ağaç Binlerce telefon direği geçti bu pencereden -Vakit çok geç- Ama gene de Çıkarıp başımı şu pencereden Baksam-bakabilsem Seni göreceğimi sanıyorum İşte güneş de battı sonunda Daha da garipleşti gönlüm Uzakta Sigaramın ateşinden de kör Işıklar yanmaya başladı -Belki bir köy- İyiden iyiye arttı Raylarda çelik tekerlerin gürültüsü İyiden iyiye arttı İçimdeki efkar Bir cıgara dumanı Bastırabilir mi bu hasreti Bir cıgara dumanı Unutturabilir mi seni bana Unutturacağından değil elbet İş olsun diye yakıyorum Böyle daha kolay düşünüyor insan Belki de Şu sarhoş dumanda bile Seni buluyorum kim bilir Artık biliyorum ki Bu tren ne geri dönecek Nede duracak bu gidişle Gayrı güneş de doğmayacak biliyorum O kör ışıklarda kaybolduğu an Ben o loş kompartımanda Son mısrasını yazacağım hayatımın Diyeceğim ki EY GECE İÇİMDE Kİ ÖFKE SENDEN BİN KERE BÜYÜK VE SENİN KARANLIĞINDAN KARA EFKARIM SEN ÇEKİL GÜNEŞE PERDE OLMAK BENİM GÖREVİM 06.10.1981 Mamak |
teşekkürler şiir için