ikiyüzyedi
-les ottoman-
öldüğünde ,büyük ihtimal babamın cenazesine gitmeyeceğim. ’’sessiz bir kıyı ,yamnacında işçi karıncaların taşıdığı ufak ıstakoz taşlarını denize fırlatacağım’’ ağlamayı yasak edeceğim ! kendime. gözlerim sadece dalıp,gidecek : çok geride kalmış olan,çocuksu bakir düşlerimin kirletildiği o günlere. affetmeyeceğim’de ,üstelik kılmadığım son namazında görmek istemediğim yüzünü dahi. öldüğünde büyük ihtimal babamın tabutunu çakan ben olmayacağım. inmeyeceğim,bile ebediyete kucak açacağı ,toprağına. yargılayacağım! o’gün kalbimin bütün iyimser düşlerini-düşüncelerini vefasızlık olacak belki! bunun adı. ama dizginleyecek ,eski’ye dair umutsuz ne kadar ,acı hatıra varsa gövdemi. öldüğünde büyük ihtimal babamın arkasında dua okumayacağım. beddua eder gibi bakışları gelecek aklıma ! söylenecegim, içimden. kızacağım,kemiksiz küfürler edeceğim. sorgulayacağım! babalık hakkını. babalık davasını. ’’sessiz bir kıyı ,yamacında işçi karıncaların taşıdığı ufak ıstakoz taşlarını denize fırlatacağım’’ akıbeti,belirsiz bir durum içinde. üzülmeyeceğim,kemirecek sadece beddua bakışları , içimi. düşünmeyeceğim’de ! hayırsız olsun,sonuma kendi dev aynasıyla yankı yapan . umutsuzluğun paranoyası. kemiksiz küfürler edeceğim. bağırarak,avazım çıktığınca. ’’sessizce’’ bir hayat münasebeti kıvrımında. |
şiir içimi acıttı desem de olumlu bakmıyorum .
neden ?
hiç bir baba evladının kötülüğünü istemez .bende
evlad yetiştirmek zordur bilirm.
byram gelir eli öpülesi babalarımıza koşarız
bayram gelir arefe gününde kabir ziyaretine gideriz
bayram gelir bayram
derdin çok belli ,bi daha düşün şair