Masalsı Çocukluğumuz’Bir varmış, bir yokmuş.’’diye başlardı masallar. Hep bir Kafdağı vardı aşılmayan Ve ardında bir umut, hiç ulaşılmayan... Sevgiler vardı, masallar kadar sade Sevgililer vardı, Ya bir prens, ya şehzade... Dedem anlatırdı, nur yüzü parlayarak Dinlerdi ninem Kâh gülüp, kâh ağlayarak... Hep bir başka güzellikti sonu Boşa çıkardı her zaman Kötülerin oyunu. Şimdi büyüdük artık; Birden yıkıldı Kaf dağı Yıkıldı güzelim umutlar Sardı sevgi dolu gönülleri Birer karanlık bulutlar... Şimdi bir başka masalda yaşıyoruz Mutsuz Gönüller susmuş Gönüller dilsiz. Sildi gök kuşağı yedi rengini Hazan değmiş bahçelerde Çiçekler renksiz. Şimdi büyüdük artık Silindi hatıralardan Masalsı çocukluğumuz Unuttuk sevgilerin buruk lezzetini Unuttuk vefa dolu duyguların kıymetini. Soldu gönüllerde yedi veren gül Sustu seherlerde uyanan bülbül Sildik geçmişin tatlı anılarını Kapattık gençliğimizin Işık sızan kapılarını Şimdi bir bilinmeze dolu dizgin yolculuğumuz Ah!! Ne tatlı günlerdi Ne tatlı günlerdi Masalsı çocukluğumuz.... Mehmet TAŞ/Elbistan |
Hazan değmiş bahçelerde
Çiçekler renksiz.
Şimdi büyüdük artık
Bak çocuklarımıza da verecek
Hiç bir şey bırakmamışız!..
Çok güzeldi... Tebrik eder,
Selamlar, saygılar sunarım.