BÖLÜK PÖRÇÜK ANILARDA SENözlemini hasretini kelimelere döküp içimden geçenleri bir bir sıralıyorum yüzüne söylemek çok zor bunları verdim posta güvercinine bak adresine bende bıraktığın izleri yokluğunu hayallerimi umutlarımı hepsini sana bağışlıyorum benden sana hatıra kalsın hakkımı çoktan helal ettim sana ne zaman seni anlatmaya çalışsam kelimeler kifayetsiz kalemim öksüz kalıyor düğümlenir boğazımda hıçkırıklar dudaklarımdan dökülen her şarkı sen olmayınca bir başka telden çalıyor sana olan özlemlerim arttıkça hani nerde deyip seni özledikçe sığmıyorsun içime daha çok büyüyorsun yüreğimde semadan uzanan el gibisin ellerin ellerimde ve ne zaman gerçeklerle yüzleşsem elimde kalır kırıntı kadar da olsa umudum güz güllerini arar gözlerim sesinin tınısına koşar tutmak isterim bana çok gördüğün mutluluğun ucundan oysa senden çok şey istemedim aşkımıza benim gibi sen de sahip çık dedim kapında arsız aşk dilencisi gibiyim ne olurdu beni biraz sevseydin mutluluğa giden yolda aşk fitilini ateşleseydin senden bana tek kalan kırık dökük hatıralar ve üstü çizilesi anılar içimde seni yaşatan hüzün yakarışlar kapanmıyor bir türlü açtığın yaralar sen gittiğin an zaman durdu sanki aşkımıza ne ağıtlar yakıldı bana söylediğin son sözünü unuttun mu umudumu tükettiğim gün zaten mezarım kazılmıştı.... Refik 11.07.2013 İstanbul |