ŞİMDİ SUSMAK ZAMANI
Günlerden salıydı,
Doğduğum gün gibi. Kalın halat tam orta yerinden kırılıp düştü yere ağır bir Piton gibi... Sorduklarında; ’BİLMİYORUM’ dedim. Kendim de anlayamamıştım ki içimdeki göçü. Defalarca kurban edilmiştim sunağında kederin. Böyle olmalı sanmıştım. Yan bakışlarında gizliydi kedimin çıkarsız aşk... Boşluk... Derin bir kuyusuydu günahın Ve ben pek şiddetli düşmüştüm. Yasak olan ne varsa dibine kadar batıp. Kendi isteğimle... Masum olmak bana göre değildi sanki. Böyle yoğrulmuştum. Geri çekildim her şeyden. Kolumun içindeki kemikler gibi sızladığında aklım, Bırakıverdim halatın ucunu. Yoksuldum,çok yoksul... Çünkü aşksızdım. Ve çok uzaktım sulara... Su beni her yere götürebilirdi belki. Hem aç hem uzak olabilir miydi bir kadın? Kadın olmak kadar zordu gülmek Ve halatın güvenliğinden uzak yaşamak... Aynada kendimi gördüm. Neden bütün o günahların izi yoktu bilmiyorum. Şimdi susmak zamanı. Dingin bir göl olmak zamanı. Taş atma içime kaderin bin bir nazarlı gözü, Ben sana kutupum. Ben sana yorgunum... Adil ol bana ne olur! Ne olur ilk çağlarında bir çakıltaşı olayım yine... Ne olur gölün kenarında uyuyayım, Koynunda suyun durgun bir beşik olayım... |
Ne olur ilk çağlarında bir çakıltaşı olayım yine...
Ne olur gölün kenarında uyuyayım,
Koynunda suyun durgun bir beşik olayım...
...bu son bölümü çok beğendim kutlarım ..ema