YAŞAM VE TOPRAK!
Yaşam Somut!
Bizlerse Soyut! Dakikalar gidenleri, Günler bizleri, Aylar yaşanılanları, Yıllarsa yaşatılanları Çağrıştırıyor adeta Güneşin doğuşu batışı kadar net, Gecenin karanlığına sızan yıldızlar, Yıldızlara engel kara bulutların inadına da Rengarenk gökkuşağı sarmalar gökyüzünü, Dahası da şimşekler çakar ve yıldırımlarda cabası. Sırılsıklam yağan yağmurla Yağmurdan ıslanan O eşşiz kokusuyla bizi vareden kara toprak, Karlada örtünmebilmekte hani Bizleride zaman zaman kucaklayarak. Görmeli gökyüzünü bir başka Işıl ışıl yanan şehrin ışıklarında Bir gece vakti, Bakmalı ta uzaklara köyleride unutmayarak. O köyler neler barındırdı Bir bir geri dönüşlerle yaşlanırken bedenleri Talihsiz ve zamansız genç nesillerin hayallerini, Umutlarını da geride bırakarak, Zamanı yok demişken adımıza Zamansız ve de apansız yakarışlarla Göz açıp kapadık gidenlerin ardından. Yaşarken ellemeye ellerdik Sıcak yüzüne sevinçle Ekin ekerken Oysa paylaşamazdık Yok öyle yağma! Verilen emek adına. Dokunurken hatırlardık Ait olduğumuz yeri Kimsesiz çocuklar gibi Biraz korkak, biraz ürkek basarak Soyutlaştırrırdı bizi Boğazımızda düğümlenen İki kelime vede Sözün bittiği yerdi Oysa YAŞAM ve TOPRAK Yazan/Seslendiren- Hülya COŞKUN Fotoğraf - Zülfü AYDIN |